Başkan rehinelerin durumunun farkında ve misyonerlerin güvenliği konusunda endişeli. | Open Subtitles | ،الرئيس مدرك تماما لحالة المختطفين .وهو قلق على سلامة الدعاة |
Kardeşinin güvenliği konusunda çok endişeleniyorsun ve buraya gelip beni eleştiriyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | قلقك بشدة ... على سلامة أخيك يجعلك تأتي إلى هنا وتنقلب عليّ هكذا؟ |
Ayrıca kendisi, kötü tanınmış bir münzevi. İronik olanı şu ki kendi güvenliği konusunda bile paranoyak olmuş durumda. | Open Subtitles | هو كذلك منعزل عن الناس إنه حريص جداً على سلامته الشخصية |
Carter 'a yakın kaynaklar, üzerinde çalıştığı hikayelerden dolayı, kendi güvenliği konusunda endişeliydi. | Open Subtitles | (ووفقاً لمصدر قريب من (كارتر فقد كان قلق على سلامته مؤخراً بسبب قصة كان يعمل عليها |
Hank eniştenin güvenliği konusunda oldukça kaygılıyım. | Open Subtitles | أنا قلقٌ للغاية بشأن سلامة عمّك( هانك)وسلامتكم. |
Keen'in güvenliği konusunda endişe etme. | Open Subtitles | " ليس عليك القلق بشأن سلامة " كين |
güvenliği konusunda endişesi olsaydı bana bahsederdi. | Open Subtitles | إذا كانت قد أعربت عن قلقها على سلامتها لكانت أخبرنتي |
İmkânsız. Silah güvenliği konusunda oldukça eğitimliyim. | Open Subtitles | مستحيل ، أنا مدرب بالكامل على سلامة المسدس |
- Eğer hasta güvenliği konusunda Dr. House'a katılmıyorsan doktor hanım, karşı çıkmakla sorumlusun. | Open Subtitles | مع د.هاوس على سلامة مريض يا دكتورة فمن واجبك التحدث بصراحة |
Cicero'nun güvenliği konusunda güvenebileceğim başka kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد شخص آخر قد أئتمنه (على سلامة (سيسرو |
Ve ben onun güvenliği konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | و أنا قلق على سلامته |
güvenliği konusunda endişeliyiz. | Open Subtitles | نحن قلقون للغاية على سلامتها |
güvenliği konusunda endişe etmeyin. | Open Subtitles | لا داعي للقلق على سلامتها. |