"güvenliğin için" - Translation from Turkish to Arabic

• أجل سلامتك
• لسلامتك
• لحمايتك
• لأجل حمايتك
• على سلامتك
• أجل حمايتك
• أجل سلامتكِ
• اجل سلامتك
• أجل أمنك
• أجل حمايتكِ
• لسلامتكم
• على سلامتكِ
• لأجل سلامتك

Bu senin güvenliğin için... Mark'a bundan bahsetmemelisin.
من أجل سلامتك لا يجب أن تتحدثي مع مارك بهذا الشأن

İnan bana. Kendi güvenliğin için bu kızı camdan uzak tut.
ثق بي من أجل سلامتك البنت لا يمكن أن تكون قرب زجاج

Sana ne yapmanı söylersem, kendi güvenliğin için itiraz etmeden yap.
أياً كان ما آمرك أن تقوم به، فقم بفعله لسلامتك وحسب.

Senin güvenliğin için sevgilim. Düşündüm ki ben "iş seyahati" adı altında önce giderim... sende burada kalıp ortaya çıkan sorunları halledersin.
لحمايتك ، عزيزتي ظننت أنني سوف اذهب في رحلة عمل ، بينما أنتي

Kendi güvenliğin için sana söylememem gerekir.
ما الذي تريدين فعله؟ على الأرجح لا يجدر بي إخبارك لأجل حمايتك

Neyse, bu senin güvenliğin için Michael'ın istediği bir şeydi. -İstediğin şeyleri biz aldırırız. -Anlıyorum.
هذا ما طلبة مايكل حرصاً على سلامتك و أوصانا بشراء كل احتياجاتك

Bu pencereler güvenliğin için kurşun geçirmez yapıldı.
هذه النوافذ تم جعلها مضادة للرصاص من أجل حمايتك

Eski bir arkadaşın oğluyla. güvenliğin için.
إنّه إبن صديقٍ قديم، هذا من أجل سلامتكِ.

Bak Deb, kendi güvenliğin için hemen burada çık.
اسمعي يا ديب ، من اجل سلامتك اخرجي من هنا فوراً

Leela, onur duydum ama kendi güvenliğin için hiç kimseye güvenmemelisin, bana bile.
هذا يشرفني يا ليلا لكن من أجل سلامتك لا يجب أن تثقي بأي شخص و لا حتى أنا

Senin için Metro Seasons Oteli'nde bir süit tuttum. güvenliğin için.
لقد حجزت لك جناحاً في فندق (ميترو سيزونز)، من أجل سلامتك

Rodney ne olursa olsun, kendi güvenliğin için lütfen bu işe karışma.
رودني مهما حصل ارجوك ومن أجل سلامتك - أرجوك لا تتدخل. - عن ماذا تتحدث ؟

Şimdi beni dinle ve fiziksel güvenliğin için, konuşma.
الآن، إنصت إلي لسلامتك البدنية، لا تتحدث

Seninle temasa geçerse, güvenliğin için... yapman gereken en iyi şey bizi araman olur.
إذا اتصل بك سيكون من الأفضل لسلامتك الاتصال بنا

Motel izleme altında. güvenliğin için buradan ayrılamaz ya da telefonu kullanamazsın.
هذا الفندق تحت المراقبة لسلامتك ، لا يمكنك استخدام الهاتف

- Jack, özür dilemen gerekmiyor. - Bunu kendi güvenliğin için yaptım.
جـــاك , ليس عليك الإعتذار عن شئ - فعلت ذلك لحمايتك -

Bir şey dediğin anda kendi güvenliğin için tecrite gönderilirsin.
يارجل , قل شيئاً سوف يضعونك بالحبس الأنفرادي لحمايتك

güvenliğin için ayakkabını ve mücevherlerini çıkardık.
أزلنا حذائك ومعظم مجوهراتك لأجل حمايتك.

- Onları güvenliğin için tuttuğunu iddia edebilir.
- يمكنه ان يدعي انه استأجر هؤلاء الرجال لأجل حمايتك

Sadece ismen, hala senin güvenliğin için endişe duyuyorum.
لربما مجرد بالاسم ولكن سأبقى دائما اقلق على سلامتك

Diğerlerinden evvel senin güvenliğin için endişe ediyorum.
أنا أخاف على سلامتك قبل كل الآخرون.

Yalnız senaryoları okuyamam. Senin güvenliğin için. Bir de özel jetime binemezsin.
ومع ذلك لن أقرأ لك حوارات إذاعية ، هذا من أجل حمايتك ولن أجعلك تركب في طائرتي الخاصة

Olivia, kendi güvenliğin için Remington dosyasının üzerine gitmeyi bırak.
أوليفيا، توقفي عن التنبيش في رمنغتون، من أجل سلامتكِ

Bildiklerini açıklaman akılıca olur, başka hiçbir şey için omasa bile kendi güvenliğin için.
سيكون من الحكمة ان تُطلعنى على ما تعرفه وهذا من اجل سلامتك, لو لم يكن لسبب آخر

30 yıl boyunca sana güvenliğin için inanılmaz meblağlarda paralar ödedik.
لقد دفعنا لك الكثير طوال ثلاثين عام من أجل أمنك

Kendi güvenliğin için ne yapman gerektiğini biliyorsun.
أنتِ تعلمين ما عليكِ فعله من أجل حمايتكِ الشخصية

senin güvenliğin için buradayım -tanrı bu adamı korusun!
أنا هنا لسلامتكم -حفظ الله ذلك الرجل

- Burada esir değilsin. - Kendi güvenliğin için buradasın.
أنتِ لستِ سجينة هنا أنتِ هنا حفاظًا على سلامتكِ الشخصية

Sen de kendi güvenliğin için konuta döneceksin.
أما أنت ستعودين للمجمّع السكنيّ لأجل سلامتك.