Bana göre tahminimce gizlilik ve Güvenlik çok önemli şeyler. | TED | لكن بالنسبة لي، أعتقد أن موضوع الأمن والخصوصية مهم جدا. |
Son 20 yıldır, Güvenlik politikalarımız hep kısa vadeli oluşturuldu. | TED | على مدى العقدين الماضيين، كانت سياسة الأمن لدينا قصيرة المدى. |
14 yaşında, bir bovling yolunda, oyun konsolundan çaldığım paralarla binadan kaçmaya çalışırken, Güvenlik elemanı kolumu yakaladı ve hızla koştum. | TED | كان عمري 14 عاماً داخل مركز بولينج، كنت أسرق نقود لعبة أركاد وقبل الخروج من المبنى أمسك حارس الأمن ذراعي، فجريت. |
Benimse bundan haberim, Sahil Güvenlik uçağı başımın üstünde belirdiğinde olabildi. | TED | و أدركت ذلك حينما كانت طائرة إنقاذ خفر السواحل فوق رأسى |
Uluslararası Güvenlik derken aslında demek istediğim, ülkelerimizi dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı nasıl hazırladığımız ve vatandaşlarımızı nasıl koruduğumuz. | TED | وأنا أعني بالأمن الدولي، ما نقوم به حقًا، كيف نجهز بلادنا لاستجابة أفضل ومنع التهديدات الخارجية، وكيف نحمي مواطنينا. |
Burası çok güzel, adamım. Sahil Güvenlik dizisi gibi. | Open Subtitles | هذا جميل يا رجل، بالضبط مثل مسلسل باي واتش |
Daha çok duvar, daha çok bariyer ve Güvenlik görüyoruz. | TED | نرى العديد من الحوائط العازلة والحواجز، والمزيد من أفراد الأمن. |
Video: Anlatan: Amerika kriz içinde, ekonomi, ulusal Güvenlik, iklim krizi. | TED | فيديو: راوي: أمريكا في أزمة، الإقتصاد، الأمن القومي، و تغير المناخ. |
Neden? Çünkü bunun, Büyük Britanya halkının Güvenlik çıkarlarıyla ters düştüğünü düşünüyorlar. | TED | لماذا؟ لأنهم إعتبروا ذلك ليس في مصلحة الأمن العام لشعب بريطانيا العظمى. |
Ve öyle de kalacak. Güvenlik sistemi kırıldıktan sonra tüm frekanslar değişir. | Open Subtitles | و سيبقى ميتا , كل الترددات تغيرت فورا , الأمن تم إختراقه |
En iyisi bunları ilk istasyonda, tuttuğumuz zabıtla birlikte Güvenlik görevlilerine teslim ederiz. | Open Subtitles | دعنا نسلمهم لقوات الأمن في المحطة الأولى هناك قواعد وتعليمات في هذه البلاد |
Sorarım size, nasıl bir ulusal Güvenlik... halkın temel gücünü elinden alıp... | Open Subtitles | ما الأمن القومي الذى يسمح بإزالة القوة الأساسية من يد الشعب الأمريكى |
Evet, şu mini-buzdolabını Güvenlik görevlisine görünmeden geçirmeme yardım et. | Open Subtitles | أجل، ساعدني على تهريب هذا البراد الصغير من رجال الأمن |
Güvenlik Bölümü, bölümünüzde bir köstebek olduğuna dair endişelerinizi bize bildirdi. | Open Subtitles | الأمن حذرنا بأنه من الممكن أن يكون لديك جاسوس فى قسمك |
İstihbarata göre serum üreten aleti kullanmak için Güvenlik şifresi gerekiyor. | Open Subtitles | تشير إنتيل إلى التي لإستعمال المصل المولّد، تحتاج رمز ترخيص الأمن. |
Milli Güvenlik'in gücünü göstermek için ibreti alem olsun diye beni buraya tıktı. | Open Subtitles | إختار ان يجعل مني مثالأ لقوة مجلس الأمن القومي ، وها نحن هنا |
Dikkat! Sahil Güvenlik konuşuyor. 15 metrelik bir dalga buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | إنتباه ، نحن خفر السواحل ، هناك موجة قادمة بطول 50 قدم |
Sahil Güvenlik dışında herkes adaya sadece bu yolla ulaşabilir. | Open Subtitles | وهو الطريق الوحيد على أو من الجزيرة، ماعدا خفر السواحل |
Sadece kendilerini güvende hissedebilmek için, yüksek teknoloji Güvenlik sistemlerine büyük paralar harcayanlar. | Open Subtitles | و ينفقوا الكثير من المال على التكنولوجيا المتطورة في الحماية حتى يشعروا بالأمن |
Sahil Güvenlik'i hiç izlemedin mi? Ağır çekimde koşu falan. | Open Subtitles | ألم ترى مسلسل "باي واتش" الركض بالعرض البطئ؟ |
Bakın, Reagan yönetimi yabancı hükümetler adına çalışan Amerikan casuslarını korumak için Ulusal Güvenlik Örgütü (N.S.A)'ne yeni bir kod geliştirilmesi talimatı verdi. | Open Subtitles | حكومة ريغان فوضت وكالة الامن الوطني لتوليد رمز جديد لحماية المعلومات الامريكية يعمل لحكومة اجنبية |
Çünkü şimdi siz dedektifsiniz ya, Ulaştırma Güvenlik'te aynı eğitimi aldık. | Open Subtitles | لذا أجريت بحثي، لأنني كموظف بأمن المطار. أنتم .يا رفاق محققون. |
Doğru miktarda paraya özel bir Güvenlik şirketinin neler yaptığını duysan şaşarsın. | Open Subtitles | ستدهشين بما يمكن أن تفعله شركة أمن خاصة في سبيل السعر الصحيح |