"güvenlikçi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمن
        
    • الأمني
        
    • رجل الأمن
        
    Bir alışveriş merkezinde gece vardiyasında çalışan güvenlikçi olmadan önce neden bırakmıyorsun? Open Subtitles لم لا تتوقف و أنت متقدم قبل أن ينتهي بك الأمر كحارس أمن يعمل نوبة ليلية في ملهى للتعري؟
    Buradaki iki insandan biri dâhi diğeri de iyi bir takım elbise giymiş bir güvenlikçi. Open Subtitles هناك شخصان هنا ، أحدهم عبقرياً والثانى حارس أمن ببدلة انيقة
    Küçük bir siyah elbise, süslü bir şişe viski bir de azmış bir İrlandalı güvenlikçi. Open Subtitles فستان أسود قصير زجاجة ويسكي معتقة و حارس أمن أيرلندي محب للجنس
    21 yaşına dek abisini kumarhanesinde güvenlikçi... Open Subtitles إعتاد العمل في المجال الأمني لكازينو أخيه
    güvenlikçi bana bütün yıl burayı hiç açmadıklarını söyledi. Open Subtitles قال لي رجل الأمن أنهم لم يفتحوها طيلة العام
    Pekâlâ, Nate, parayla bir güvenlikçi tutmuş. Open Subtitles حسنا, نايت, لقد عين رجل أمن خاص على بوابة المزاد.
    Arabama doğru giderken mastürbasyon yapan bir güvenlikçi vardı. Open Subtitles كان هناك حارس أمن الذي اعتاد أن يستمنئ عندما أذهب لسيارتي
    Burası bir hayvanat bahçesi, Jurassic Park değil. Demek daha önce güvenlikçi olarak çalıştın. Open Subtitles هذه حديقة حيوان لا متنزه جوراسي يبدو أنك قمت بأعمال أمن من قبل؟
    Venezüella büyükelçiliğinde güvenlikçi. Open Subtitles إنه رجل أمن في السفارة الفنزويلية
    - Emily, görevli güvenlikçi falan yoktu. Open Subtitles - إيميلي لم يكن هناك حارس أمن في الوردية
    Sen güvenlikçi değilsin. Open Subtitles لست من أمن المطار.
    Tabii, güvenlikçi çocuksun. Open Subtitles بالتأكيدُ، أنتَ من أمن النقل.
    Lucky o güvenlikçi caniyi ofiste bırakmıştır. Open Subtitles كان (لاكي) يملك ذلك المجرم كرجل أمن في مكتبه.
    Kurban, Lee McKinnon adında güvenlikçi. Open Subtitles الضحية , حارس أمن يدعى (لي ميكانون)
    Eğer herkes aynı anda ateş ederse, şuradaki iki beyefendi birbirini, şuradaki Denizci de Yashin'i öldürür yere düşen bedenler arkasında duranları, diğer Denizcilerden gelecek kurşunlara hedef yapar ve sonuçta elimizde, kusura bakma, üç ölü güvenlikçi ve üç de ölü siyasetçi kalır. Open Subtitles لو أطلق الجميع النار في نفس الوقت، فإنّ هذين الرجلين اللذين هُناك سيقتلان بعضهما البعض، جُندي البحريّة ذاك سيقتل (ياشين)، والجثث المُتساقطة ستعرّض أولئك الذين ورائهم لطلقاتٍ قادمة من جنود البحريّة الآخرين، وسينتهي بنا المطاف بثلاثة مُوظفي أمن ميّتين، وثلاثة سياسيّين ميّتين.
    Green valley çiftliğindeki güvenlikçi, APB listesine bakan kişi. Open Subtitles " الحارس الأمني وعامل الساحة لـ " غرين فالي لم يهتم بتحقق قائمة التعميمات
    güvenlikçi Jerold Norsky'yle konuşmalıyız. Open Subtitles علينا التحدث مع الرجل الأمني (جيرولد نورسكي).
    D'Stefano, kumarhaneden güvenlikçi Dante Holmes'la bir barda kavga etmiş. Open Subtitles دخل (دي ستيفانو) بقتال في حانة مع الرجل الأمني من الكازينو... (دانتي هولمز).
    Yalnız siz dışarıda her şeyin güvende olduğunu sanırken o güvenlikçi adam eşlerinize bir güzel kayıyor. Open Subtitles المشكلة الوحيدة، هي .. أنّه بينما تكون في الخارج تشعر أنّ ممتلكاتك بأمان، رجل الأمن ذاك
    Kamera orayı görmüyor ve orada gece boynunca tüm yerlere bakan bir güvenlikçi tek var. Open Subtitles كاميرة المراقبة غير موجهة نحوها، و هو رجل الأمن الوحيد في ذلك المكان اللعين طوال الليل.
    güvenlikçi eleman, çalışmak için geldiğinde bulduğunu söylemiş. Open Subtitles رجل الأمن يقول إنه وجد هذا عندما حضر الى العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more