Bu güz sonundan kalma, diğeri güz başındandı. | Open Subtitles | هذا العطر تم إستحضاره في نهاية الخريف, أما الآخر فكان في بدايته |
güz mevsiminin oynanabilecek çok renk çeşidi var. | Open Subtitles | الخريف له العديد من الأشكال المختلفة للعب معه |
Neyse ki bu yıl, güz yağmuru tam zamanında imdada yetişiyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ، تهطل أمطار الخريف هذا العام في الوقت المناسب |
Bu güz modayı takip eden bütün kızların tercihi. | Open Subtitles | ايا كان ما تلبسه الفتاة الانيقة هذا الخريف |
Önce Yeşil'e hoş geldiniz. Adım güz Radnor. | Open Subtitles | مرحباً بكم في (الطبيعة أولاً) ، أنا (أوتوم رادنور). |
Her güz döneminde, onlara Şükran Günü yemeği hazırlamayı öğretirdim. | Open Subtitles | تعودت أن أعلمهم كيفيفة تحضير وجبة عيد الشكر كل خريف |
Harika. Miranda güz ceketlerini çıkartıp Sedona çekimini koymuş. | Open Subtitles | سمعت بأن (ميراندا) ستقتل السترات الخريفية وتعجل بإختبار (سيدونا) |
Geçen güz gelişlerinden bu yana ilk kez su içiyorlar. | Open Subtitles | يشربون للمرة الأولى منذ قُدومهم الخريف الفائت. |
O yüzden cinayetler güz dönemiyle aynı anda başladı. | Open Subtitles | هذا سبب تزامن عمليات القتل مع بداية فصل الخريف |
güz için yeni gelenler desenin değişimi aracılığıyla klasik uyarlamayla modernize edildi. | Open Subtitles | تصميمات فصل الخريف بالنسبه لخط الإنتاج فقد قمنا بتطوير الحياكة التقليدية |
Yenilerini, gideceksin sen dikeceksin güz gelesiye. | Open Subtitles | عليك أن تجلب زهوراً جديدة وتزرعها بحلول الخريف |
- güz döneminde ziyarete gelmelisin. Birlikte yeriz. | Open Subtitles | عليك أن تزورنا في الخريف سنتناول البعض، اتفقنا؟ |
Geçen güz ailesi okul harcını yatırmayı bırakmış. | Open Subtitles | توقفت عائلته عن دفع مصاريفه الخريف الماضي. |
Haklısın, yarın güz sezonu giysileri gelince seni çok rahat giydireceğim. | Open Subtitles | ذلك صحيح و غدا عندما تصل موديلات الخريف الجديدة سوف نجعلك مرتاحة حقا |
Aslında geçen güz konuştuğumuz gibi yönetici yardımcılığı şansı verirsin sanıyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تعطيني فرصة كـ مساعدة المديره مثلَ ما أتفقنا في الخريف الماضي |
Geçen güz konuştuğumuz gibi işletme yardımcısı olmam için bana bir şans vermeni umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تعطيني فرصة في إدارة هذا الملهى كما تناقشنا في الخريف الماضي. |
Yaz geldiği gibi geçti, güz hasatı başlayıverdi. | Open Subtitles | مرّ الصيف سريعًا، وحان موعد الحصاد في الخريف |
Yaz neredeyse bitmek üzere, ve güz'ün de umuduyla, yavrular kalın kış kürklerini çoktan uzatmaya başladılar bile. | Open Subtitles | أوشك الصيف على الانتهاء ومع اقتراب الخريف تنمو فروة الديسمان |
Ben de yazın birkaç ders alıp... güz döneminde diğer derslerle devam ederim diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا رأيت أن أحضر بضعة فصول ثم أعود إلى دوام كامل في الخريف |
1200)}Güz yapraklarını görmeye gidelim 1200)}Güz Seyahati arkamda sağ taraftaki. | Open Subtitles | دعونا نذهب لرؤية تساقط الاوراق في الخريف رحلة خريفية الذي خلفي الى اليمين |
güz'ü kaçırdı! Nereye gittiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أخذ (أوتوم) و لا أعرف وجهتهم. |
güz 1944'te, Finlandiya, Sovyet Birliği ile bir ateşkes imzalar. | Open Subtitles | فى خريف عام 1944 فلندا اعلنت عن هدنة مع الاتحاد السوفيتى |
Onun güz şöleni yılın en önemli olayıdır. | Open Subtitles | مأدبته الخريفية هي حدث العام |