"güzel bir fırsat" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة رائعة
        
    • طريقة عظيمة
        
    • فرصة ثمينة
        
    • فرصة جميلة
        
    • فرصه جيده
        
    • من فرصة
        
    Artık Globodyne'da çalışmamı gerektirmeyen çok güzel bir fırsat çıktı önüme. Open Subtitles لقد تبين أن فرصة رائعة جداً قد ظهرت... . مناسبة لي...
    Sevdiğini alıp kapıdan çıkarmak için ne güzel bir fırsat. Open Subtitles يا لها من فرصة رائعة بالنسبة لك لخطف انظار الاجمل بينهم
    Ona bu güzel haberi verip, beraber çalışmaya başlamamız için güzel bir fırsat. Open Subtitles لأنني أريد أن استعجل بالخبر لانه وكما تعلم , انها طريقة عظيمة لنبدأ العمل مع بعض , أليس كذلك ؟
    Ayrıca bu, birbirimizi daha iyi tanımak için oldukça güzel bir fırsat. Open Subtitles هذه ستكون طريقة عظيمة لنعرف بعضنا أكثر
    Ancak malikâne sahibi bana çok kibar davrandı. Ayrıca güzel bir fırsat. Open Subtitles لكن السيد كان عطوفاً عليّ وهذه فرصة ثمينة
    Üstelik bizi izlemeni tartışmamız için güzel bir fırsat olur. Open Subtitles وستكون فرصة جميلة بالنسبة لنا لمناقشة تجسسك علينا
    Bilirsiniz, çocukları ve yaptıkları işleri görmek için güzel bir fırsat. Open Subtitles كما تعرفين، إنها فرصه جيده أن تري الأطفال و كل شيء
    Liderler ve gelecekteki birçok genç lider için ne kadar güzel bir fırsat, özellikle gelişmekte olan ülkelerde. TED يالها من فرصة للزعماء والقادة الشبان للمجيء، خاصة في البلدان النامية.
    Bunu ailenle geçirebilecek güzel bir fırsat olarak değerlendirebilirsin. Open Subtitles انظري للامر على انه فرصة رائعة لتقضي بعض الوقت مع عائلتك
    Yeni insanlarla tanışman için güzel bir fırsat olur. Open Subtitles ستكون فرصة رائعة لك لتقابلي أناس جدد
    Ona böyle güzel bir fırsat tanıdığın için çok teşekkür ederim. Open Subtitles شكرا لك لأعطائه فرصة رائعة هنا
    Teslimiyetinizi konuşmak için ne güzel bir fırsat. Open Subtitles يا لها من فرصة ثمينة لمناقشة شروط استسلامك
    Ayrıca güzel bir fırsat. Open Subtitles وهي فرصة ثمينة...
    Bu çok güzel bir fırsat. Open Subtitles ويمتدون حتى "سومرست". إنها فرصة جميلة.
    Ve güzel bir fırsat Charles, baban ve senin işten başka konuşacak bir şeyleriniz olur. Open Subtitles و فرصه جيده تشارلز لك و لوالدك لتحدث بشأن شيء اخر غير العمل
    Teslimiyetinizi konuşmak için ne güzel bir fırsat. Open Subtitles يا لها من فرصة لاتقذر بثمن لمناقشة شروط استسلامك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more