Yani güzel bir kadın ve neredeyse dört dörtlük birisidir diyebilirim. | Open Subtitles | أعني إنها امرأة جميلة و أستطيع القول أنها قاربت حد الكمال |
Ve eğer o ergen eskrimci ne kadar güzel bir kadın olacağını görebilseydi asıl kız kardeşinin onu kıskanması gerektiğini bilirdi. | Open Subtitles | وإن كانت تلك المراهقة الصغيرة تستطيع رؤية أي امرأة جميلة أصبحت.. لكانت ستعلم أن من تجب أن تكون غيورة هي أختها |
Cesaret ister. Düşünün, güzel bir kadın, bir adama öyle bir telgraf yolluyor. | Open Subtitles | تخيل، امرأة جميلة ترسل بهذه البرقية إلي رجل. |
O, geriye çok güzel yılları kalan güzel bir kadın. | Open Subtitles | إنها إمرأة جميلة و مازال أمامها الكثير من السنوات الجميلة |
Hep güzel bir kadın tarafından aşağılanmanın son derece zevkli olabileceğini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | دوما كان عندي احساس بأنه ربما كان أقصى المتعة أن تهينك أمرأة جميلة |
Çok güzel bir kadın vardı... en karanlık geceyi aydınlatacak kadar güzel gülümseyen bir kadın. | Open Subtitles | كان هناك امرأة جميلة امرأة بابتسامة جميلة تضىء الظلام الدامس |
Bak, bugün güzel bir kadın gördüysen, bunu bana söyliyebilirsin. | Open Subtitles | انظر, اذا رأيت امرأة جميلة اليوم فيمكنك اخبارى |
Senin kadar güzel bir kadın tarafından tahrik edilmek. | Open Subtitles | الحصول على التمست من قبل امرأة جميلة كما كنت. |
Şunu anlamalısın ki seni zayıf, güzel bir kadın olarak düşünmüyorum. | Open Subtitles | عليك أن تدرك لا أعتقد واحد منكم كما لذلك، امرأة جميلة رقيقة. |
Yatağımda her zaman böyle güzel bir kadın olmaz da. | Open Subtitles | ليس الأمر هو أن في كثير من الأحيان لقد مثل امرأة جميلة في السرير معي. |
Hepiniz hemen gitmelisiniz... çünki birazdan güzel bir kadın gelecek... ve onu sarhoş edip, sevişmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | علكيم المغادرة لأن امرأة جميلة ستأتي وأنا عازم على جعلها تثمل وأقيم علاقة معها |
Uzun bukle bukle saçları olan, herkesin evlenmek istediği, herkeste kıskançlık yaratacak kadar güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir. | Open Subtitles | وُصفت بأنها امرأة جميلة ذات شعر طويل وغزير منسدل، وجميع المتقدمين للزواج أرادوا زواجها، أثارت الحسد بين الجميع. |
Neden mi bayan? Yalnız yaşayan güzel bir kadın. | Open Subtitles | لماذا , سيدتى, إمرأة جميلة تعيش بمفردها؟ |
Yatağımda güzel bir kadın banyomda da Ölü bir adam var. | Open Subtitles | هنالك إمرأة جميلة في سرييري ورجل ميَت في حمَامي |
İnan bana, asla güzel bir... kadın gibisi yoktur. | Open Subtitles | و نساء. دعني أخبرك ليس هناك شيء مثل إمرأة جميلة |
Yaşama keyfi yanımda güzel kadının bulunmasından ibaret ki yanımda güzel bir kadın var. | Open Subtitles | ..متعتي في الحياة تتطلب أن يكون لدي أمرأة جميلة وأن أكون مع أمرأة جميلة |
Doktora dereceli güzel bir kadın. Başından büyük iş almışsın. | Open Subtitles | أمرأة جميلة حاملة للدكتوراة أنتِ سابقة سنك |
Ama bazen de aynaya bakınca güzel bir kadın görmek istiyordu. | Open Subtitles | لكن احيانا يتوق ان ينظر في المرآه ويري بنت جميلة |
Bana güzel bir kadın göster, sana onu kimin becerdiğini göstereyim. | Open Subtitles | اعطني امراة جميلة وسوف اعطيك رجل لا يرغب بممارسة الجنس معها |
Şimdi ise yaşıma göre güzel bir kadın olduğumu söylüyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يقولون الآن أنني أجمل امرأة بين من هنّ في مثل عمري |
Şeytan yeryüzüne güzel bir kadın şekline bürünerek gelmiş! | Open Subtitles | الشيطان يأتي من السماء متنكرا بصورة إمرأه جميله |
Senin için, güzel bir kadın ve kim olduğuna gelince. | Open Subtitles | حسناً، من أجل مرأة جميلة سوف تظل من دون إسم |
Oh, biliyor musun, biraz şampanya, öylesine güzel bir kadın... | Open Subtitles | انت تعلم, قليل من الشمبانيا, مع مثل هذه المرأة الجميلة |
çocuklarla birlikte güzel bir kadın.. | Open Subtitles | هذه الإمرأة الجميلة مع هؤلاء الأطفال |
Özgür olarak bu tabağı güzel bir kadın için taşımaya karar veren biri. | Open Subtitles | والذي بحرية يقرر حمل هذه الصينية لإمرأة جميلة |
Yine de, çok güzel bir kadın ilgimi çekmeye çalışıyor ve ben bunu anlamıyorum. | Open Subtitles | يبقي الأمر أن إمرأة جميله تحاول لفت إنتباهي و انا لم الاحظ |
Onu görür görmez ne kadar güzel bir kadın olacağını anladım. | Open Subtitles | في اللحظة التي رأيتها فيها عرفت انها ستصبح إمراة جميلة للغاية |
Seninle yattığı için, Vogel tarafından vurulan güzel bir kadın. | Open Subtitles | امرأة جميله قتلها فوغل لأنها ذهبت إلى الفراش بصحبتك |
Neyse ki hepimiz gibi... güzel bir kadın da, onu görene kadar ne istediğini bilmez. | Open Subtitles | لحسن الحظ . الحقيقة هي كما هو حال الباقي حتى المرأة الجميلة لا تعرف ماذا تريد حتى تراه |