| Gözüme inanamadım. Gördüğüm en güzel kızdı. | Open Subtitles | لم أستطع أن أصدق عينى كانت أجمل فتاة رأيتها فى حياتى |
| O diş telleri ağzındayken bile sınıfındaki en güzel kızdı. | Open Subtitles | أتعرفين، حتى مع فمّ مليء بمُقوّم الأسنان، كانت أجمل فتاة في صفها. |
| Okuldaki en güzel kızdı. | Open Subtitles | أجمل فتاة في المدرسة الثانوية. |
| Oradaki en güzel kızdı. | Open Subtitles | وهي كانت أجمل فتاة هناك |
| Kuzenim Alanna gördüğüm en güzel kızdı. | Open Subtitles | إبنة عمتي (آلانا) كانت أجمل فتاة رأيتها في حياتي. |
| Şehirdeki en güzel kızdı. | Open Subtitles | كانت أجمل فتاة في المدينة |