| Dean güzel kadınlara bakmayı sevdiğini itiraf etti fakat Judy ile aldığı evlenme kararını asla sorgulamamış. | TED | أقرّ دين بأنه يحب النظرإلى النساء الجميلات. ولكنه لم يشكك في قراره بالزواج من جودي. |
| Şarkı söylemeyi, dans etmeyi sever güzel kadınlara hayranlık duyarız. | Open Subtitles | نحب أن نغني , نحب أن نرقص كما أننا نقدر النساء الجميلات |
| Hayat güzel kadınlara ayrıcalık tanıyor. | Open Subtitles | بل لأن العالم يقدم إستثناءات للنساء الجميلات |
| güzel kadınlara olan düşkünlüğü. | Open Subtitles | حبّه للنساء الجميلات. |
| Benim beyaz saçlarımın değeri, haddimi aşmadan güzel kadınlara hitap edebilmemdir. | Open Subtitles | لكن احدى حسنات شعري الأبيض هي يمكنني أن أخاطب المرأة الجميلة دون الظنون الوقحة |
| İtalya'da güzel kadınlara, onları etkilemek için uzun fişler verirlermiş. | Open Subtitles | في إيطاليا يعطون المرأة الجميلة إيصالاً طويلاً كتحية |
| Annem hep güzel kadınlara karşı çok saf olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | ..آوه, والدتي لطالما كانت تقول أنني كنت ساذج حقاً عندما يتعلق الامر بالنساء الجميلات |
| - Bütün güzel kadınlara - güzel kadınlara Bay Todd. | Open Subtitles | النساء الجميلة , النساء الجميلة , النساء الحميلة |
| Genel olarak, mankenlere ve güzel kadınlara sağlanan ayrıcalıklar o kadar adaletsizce ki kusmak istiyorum. | Open Subtitles | فالمميزات التى تحصل عليها العارضات و النساء الجميلات بوجه عام لا يستحقنها و هذا يثير إشمئزازي |
| Biz burada partilerde çalıp güzel yemekler yiyor güzel kadınlara bakıyor olacağız. | Open Subtitles | يمكن خارج هنا او في الحفلات ينظرونى النساء الجميلات |
| Şehvetli güzel kadınlara. - Burger ister misin? - Hayır. | Open Subtitles | نخب النساء الجميلات ذات الأفكار القذرة أتريد برغر؟ |
| Etrafındaki güzel kadınlara bayılıyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تكوني مثارة بسبب كل النساء الجميلات هنا |
| güzel kadınlara karşı zaafı vardır. Ve şu anda sen Myoko'nun en popüler Geyşa'sısın. | Open Subtitles | إنه يضعف أمام النساء الجميلات والآن أنتِ أشهر غايشا في "ميوكو" بأكملها |
| Deli olur güzel kadınlara. | Open Subtitles | "هو مجنون للنساء الجميلات." |
| Deli olur güzel kadınlara. | Open Subtitles | "هو مجنون للنساء الجميلات." |
| Deli olur güzel kadınlara. | Open Subtitles | "هو مجنون للنساء الجميلات." |
| Winn dedi ki, bu dünyada güzel kadınlara "afet" deniyormuş. | Open Subtitles | أخبرني (وين) أن كلمة "مزة" تطلق على المرأة الجميلة على الأرض |
| güzel kadınlara olan ilgi. | Open Subtitles | الولع بالنساء الجميلات |
| Etrafındaki güzel kadınlara bayılıyorsun. - Belkide? | Open Subtitles | لابد و أنك مثارة كليًا مع كل تلك النساء الجميلة هنا |