Kamyonet kapısının Gıcırtılı açılma sesini ve kapanmasını duydum. | Open Subtitles | واسمع صرير باب الشاحنة يفتح ، وثم يُقفل |
Gıcırtılı sesler duyuyorum. | Open Subtitles | سمعـت صوت صرير صغير |
Süper gidiyor, camın arkasından gelen Gıcırtılı sesin ne olduğunu bilmek istemesi dışında. | Open Subtitles | بشكل رائع ما عدا أنه يريد معرفة ما مصدر الصرير خلف المرآة |
Bu Gıcırtılı basamağa ne derdik biliyor musunuz ? | Open Subtitles | هل تعرفون بماذا أعتدنا على أن ندعى تلك الدرجة ذات الصرير ؟ |
Kötü haritalar, Gıcırtılı evler, gorilla kıyafetli dağ insanları. | Open Subtitles | خرائط سيئه .. البيوت ذات الصرير .. هيلي بيلي برداء الغورلا |
Oğlum, oranın zemini çok Gıcırtılı. | Open Subtitles | يا إلهي، تلك الأرضية تصدر ذلك الصرير |
"Gıcırtılı basamak." Eski odam. | Open Subtitles | " الدرجة ذات الصرير " حجرتى القديمة |