"galler'e" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى ويلز
        
    • الى ويلز
        
    Hiç aklıma gelmezdi ama Galler'e gitmek durumundayım. Open Subtitles يجب أن أذهب إلى ويلز وهو أمر لم أفكر في أني سأفعله قط
    Galler'e dönmeliyim ve savaşacak adam toplamalıyım. Open Subtitles يجب أن أعود إلى ويلز لتجهيز الرجال للقتال
    Galler'e gideceğiz, Margaret'in ordusunu bekleyeceğiz, ve savaşa hazırlanacağız. Open Subtitles سنذهب إلى ويلز و ننتظر جيش مارجريت و نستعد للحرب
    Beni Galler'e sürgün etmişlerdi. Frongoch kampı. Open Subtitles نفيت إلى ويلز فى معسكرفرونجوتش.
    Ama yaralarımı saran çocuk Anjoulu Margaret'in karaya çıktığını ve Galler'e gittiğini söyledi. Open Subtitles و لكن الفتى الذي يضمد جروحي أخبرني أن مارجريت آنجو ذهبت الى ويلز
    'Kraliçe Margaret karaya çıktı ve Galler'e senin yanına...' '...güçlerini birleştirmeye geliyor.' Open Subtitles ركبت الملكة مارجريت الخيل و ذهبت الى ويلز للإنضمام الى القوات معكم
    Şimdi dediğimi yap ve Galler'e git. Open Subtitles نفذي ما آمرك به إذهبي إلى ويلز
    Zamanlar zorlaştığında seni tekrar Galler'e göndermeye çalışıyordu, Open Subtitles وحين ساءت الأمور، حاول إعادتكِ إلى ويلز
    Orada kötü insanlar olduğu için senin Galler'e gönderildiğini söyledi. Open Subtitles وقال أنهم أرسلوكَ إلى (ويلز) لأنَّه كان هناكَ أناسٌ سيئون
    - Niçin Galler'e gittiğimizi de yazdın mı? - Hayır. Open Subtitles هل أخبرتهم لمَ نحن ذاهبون إلى (ويلز) - لا -
    Hayatımın en güzel yılıydı. Aknelerim temizlendi, Galler'e taşınmadık. Open Subtitles إنها أفضل سنة في حياتي, فقد زالت بثوري, و لن أنتقل إلى (ويلز),
    Sonra da Galler'e gideceğim. Open Subtitles وسأعود إلى ويلز
    Ellis, Galler'e geri dönmemi istedi. Open Subtitles وأراد "إيليس" أن يعيدني إلى ويلز
    Ayrıca seni Galler'e götürmek için hayatıma ara vermemin imkânı yok. Open Subtitles ويستحيلُ أن أُؤجّل أعمالي لأصطحبك إلى (ويلز)
    Direkt Galler'e. Open Subtitles مباشرة إلى ويلز.
    - Galler'e gitme sebebimizi bir ara bana söyleyecek misin peki? Open Subtitles في نقطة ما , ستقوم بإخباري لمَ نحن ذاهبون إلى (ويلز) ؟ - نعم , عندما نصل إلى هناك -
    - Galler'e gittiğimizi işte. Open Subtitles أننا ذاهبون إلى (ويلز)
    Eğer Galler'e ulaşır, Jasper ile birleşirlerse o zaman Edward'ın işini bitirebilirler. Open Subtitles فور وصولها الى ويلز ستعقد تحالفاً مع جاسبر ثم ستذهب إلى ادوارد لتنتهي منه
    Bir mesaj gönder, Galler'e gidiyoruz. Open Subtitles أرسل له رسول و قل له أن يتوجه الى ويلز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more