Kulağında gamze, dizinde de çiçek varmış. | Open Subtitles | دمامل خلف أذنه و زهرة على ركبته. |
Onlar gamze değil. Onlar kızın kıçındaki çukurlar. | Open Subtitles | هذه ليست دمامل انها حفر في مؤخرتها |
Dizinde gamze var mı? | Open Subtitles | أيوجد دمامل في ركبته؟ |
Yok, bir kız, bir oğlan. gamze bu sene liseyi bitiriyor. | Open Subtitles | لديّ ابنةٌ ايضاً ،"جيمزي" ستتخرج من الثانوية العامّة هذا العام،، |
gamze üniversite sınavı için dershaneye gitmek zorundaydı. | Open Subtitles | فـ"جيمزي" عليها الحضور للتدريبات الخاصة للمركز لإمتحان الجامعة. |
Çenemde gamze istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون لدي غمازة على ذقني |
Yeni gelen herkes burada, gamze bölümünde çalışmaya başlar. | Open Subtitles | كل العمال الجدد يبدؤون هنا، في قسم الغمازات |
Dizinde gamze olan mı? | Open Subtitles | لديه دمامل في ركبته اليمنى؟ |
gamze, bir su ver kız, hadi. | Open Subtitles | "جيمزي" احضري لي بعض الماء. |
Scott, Lee'nin çenesinde gamze yokmuş. | Open Subtitles | سكوت, لي ليس لديه غمازة على ذقنه |
Tabii birimiz ufak bir "gamze sorunu" yaşadı. | Open Subtitles | مع أنه أحدنا كان لديه نوع من الإعجاب بـ تشاد ذو الغمازات |
gamze. | Open Subtitles | الغمازات. |