"garanti altına" - Translation from Turkish to Arabic

    • يضمن
        
    • ضمان
        
    • ستضمن
        
    • نضمن
        
    • التسوية ستظلّ سارية مدى
        
    Kendisi kayaya bağlı kalınca galibiyet ile beraberlik ihtimalleri garanti altına alınmış oldu. Open Subtitles لذا، ما إنّ تختار الحجر، فهذا يضمن لها النصر أو التعادل.
    Sadece sende işe yarayacağını garanti altına almak istediğini. Open Subtitles أعلم أنّه أراد أن يضمن أنّه وجد طريقه معك.
    Bunun anlamı, kendi işlerinde kurban olmamalarını, böyle garanti altına aldılar. Open Subtitles والذي يعني وجود ضمان انهم لم تكون الضحية من انجازاتهم الخاصه.
    ...düzenleme - yönetim sistemine ve İnsan Haklarını... ...garanti altına alacak... TED او الية تنظيم قادرة على ضمان ان هذه المنتجات امنة
    İkinci olarak radyo ve gazetelerin haber alma özgürlüğünü ve 1940 Anayasası'nda belirtilen bireysel ve siyasi hakları garanti altına alacak. Open Subtitles ثانيا ، ستضمن حرية تبادل المعلومات للراديو و الصحافة و الأفراد و الحقوق السياسة.. التي كفلها دستور عام 1940
    Pekala, Onun batıdaki durumu kesinlikle bir fırsat sunuyor, onun güvenliğini garanti altına alamazsak konuşmalar böyle devam edemez. Open Subtitles و بموقفه المساند للغرب هناك فرصه لكن المحادثات لن تبدأ ما لم نضمن سلامته
    Hayatını garanti altına aldın sanıyordum, Sara.Özür dilerim. Open Subtitles ظننتُ أنّ التسوية ستظلّ سارية مدى الحياة، (سارة) أنا آسف
    Şu anda, bir nükleer saldırıyı garanti altına alacak bir kodu bitiriyorlar. Dediğim gibi yaptıklarını izliyorum. Open Subtitles في الحال أنهوا برنامجا يضمن تصادم تلك القنبلة أنا أمسح عملهم بينما أتكلم
    Bildiğiniz her şeyi anlatın, ben de güvenliğinizi garanti altına alayım. Open Subtitles أخبرنا كل ما تعرفه، وسوف يضمن شخصيا سلامتك.
    Ve eğer bunları duyurup yayabilirsek, herkese altyapı ulaştırabilir ve toplulukların kendi gelişimlerini garanti altına almalarını sağlayabiliriz. İnanıyorum ki bu model dünyanın ihtiyacı olan şey ve aynı zamanda Afrika'da ihtiyacımız olan şey. TED وإذا نشرنا هذه الأشياء، فيمكننا توفير البنية التحتية لكل شخص، ما يضمن أن المجتمعات تقود عملية تطورها، وهو ما أظن أننا نحتاجه في العالم، وأزعم أنه ما نحتاجه في أفريقيا.
    Seni zehirleyerek sadakatini garanti altına aldık. Open Subtitles هذا يضمن لنا ولاءك بواسطة تسميمك
    Bu, Sasha Antonov ismi unutulduktan çok sonra bile Rusya'yı Navikev'lerin yönetmesini garanti altına alır. Open Subtitles وهذا يضمن أن بإدارة روسيا ضد نافيكيفس بعد فترة طويلة قد ينسي العالم اسم "ساشا أنتونوف
    Siz değerli karbon kağıdınızı güvenliğinizi, vesaire, vesaire garanti altına almak için, gizlemişsinizdir ki böylece buraya gelebilip ne talep etmek için? Open Subtitles انت تريد ثمناً باهظاً لورقة الكربون وتريد ضمان سلامتك في الآخر بامكانك القدوم الى هنا وتطلب ماذا؟
    Geleceğinizin garanti altına alınması için bazı özgürlüklerin kısıtlanması lazım. Open Subtitles ومن أجل ضمان مستقبلكم فيجب أن يتم وضع القيود
    Ve çoğu çiçek gibi ayçiçekleri de üremeyi garanti altına almak için hayvanlarla yakın bir ilişki içindedir. Open Subtitles وكباقي الزّهور يقيم تبّاع الشمس علاقات قريبة مع الحيوانات من أجل ضمان تكاثرها
    Birinci sorumluluğum, kazandığımız savaşı kaybetmemeyi garanti altına almaktır. Open Subtitles أولى مسؤولياتي هي ضمان أن هذه الحرب تبقى فائزة.
    İşte böyle uzayda ki liderliğimizi garanti altına alacağız bu yeni yüzyılda eskisinden daha da güçlü olacağız. Open Subtitles هذه هي الطريقة التي سنقوم ضمان قيادتنا في الفضاء هو أقوى في هذا القرن الجديد مما كان عليه في الماضي.
    ..onu öldürecek. Keen'in güvenliğini garanti altına alacak protokoller var. Open Subtitles " لدينا بروتوكولات معمول بها ستضمن سلامة " كين
    Onun doğurganlığı hayatta kalmamızı garanti altına alacak. Open Subtitles خصوبتها ستضمن نجاتنا.
    Ve o " Ne tür bir dünyada yaşamak istiyoruz, ve hep birlikte sürdürülebilir bir dünyada yaşamayı garanti altına almak için bugün hangi kararları almamız gerekiyor?" TED و هو "ما طبيعة العالم اللذي نود العيش فيه، و ماهي القرارات التي علينا اتخاذها اليوم لكي نضمن اننا نعيش في عالم مستدام؟
    Vaclav Smil'in öngördüğü şekilde hayata ait "ağır öldürücü devamsızlıklar"ı yerine hayatın devamlılığını garanti altına almalıyız. TED بدلا من مقولة فاكلاف سميل, "كوارث الدمار الشامل" يمكننا أن نضمن إستمرارية الحياة.
    Eğer politik ve finansal öngörü ile yatırımlarımızı desteklersek, bütün bunlara ve aşılama için yeni teknolojik araçlara hükmedebiliriz. Ve bu araçlar ile, herkes için ucuza mal edebileceğimiz miktarda aşı yaparak sağlıklı ve üretken yaşamları garanti altına alabiliriz. TED إذا إذا كان لدينا بعد نظر سياسي و إقتصادي للحفاظ على إستثماراتنا, سنمسك زمام تكنولوجيا اللقاح الجديدة تلك و غيرها. و بتلك الأدوات يمكننا إنتاج كمية لقاح تكفي للجميع, بتكلفة قليلة و نضمن حياة صحية منتجة.
    Hayatını garanti altına aldın sanıyordum, Sara.Özür dilerim. Open Subtitles ظننتُ أنّ التسوية ستظلّ سارية مدى الحياة، (سارة) أنا آسف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more