"garanti edemem" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أضمن
        
    • أستطيع ضمان
        
    • يمكنني ضمان
        
    • استطيع ضمان
        
    • أستطيع أن أضمن
        
    • لن أضمن
        
    • لا يمكنني أن أضمن
        
    • لا يُمكنني ضمان
        
    • لا أضمنُ
        
    • لا أظمن أنه
        
    • لا اضمن
        
    • أستطيع ان أضمن
        
    • أضمن أن
        
    • أضمن أنه
        
    • أن أضمن لك
        
    Kafandakileri boşaltmak istersen, beni bul ama bu geceden sonra sana güvenli bir yolculuk garanti edemem. Open Subtitles تعرفين طريقي لو أردتِ إخباري لكني لا أضمن خروجاً آمناً بعد الليلة
    Eğer beklediğimiz desteği alamazsak, sonucu garanti edemem. Open Subtitles إذا لم يكن الدينا الدعم لا أضمن العواقب أنا أضمن الدعم
    Panzehirin tesisin içinde nerede olduğunu söylerim ama onu alsan bile bir şey garanti edemem. Open Subtitles أنا يمكن أن أخبر بأنّك كنت هو في الوسيلة، لكن حتى إذاك يمكن أن تحصل عليه، أنا لا أستطيع ضمان أيّ شئ.
    Bu tesiste hiç kimsenin güvenliğini garanti edemem. Open Subtitles لا يمكنني ضمان الحفاظ على سلامة الموجودين في المبنى
    Victoria ile senin bir çift olacağınızı garanti edemem. Open Subtitles لا استطيع ضمان أنك وفيكتوريا ستكونان معاً
    Hiçbir şey garanti edemem ama seni güvenli bir yere götürürüm. Open Subtitles لا أستطيع أن أضمن أيّ شيئ، لكن يمكنني أخذكِ لمكان آمن.
    - Altı tane yaptım ve şu an hepsi elinizde, ama size işimi devam ettirmeyeceklerini garanti edemem. Open Subtitles صنعت ستة، وهي التي تمّ إحصاؤها، لكن لا أضمن أن لا يكملوا حيث توقّفت.
    Burada kalırsan eve sağ salim ulaşacağını garanti edemem. Open Subtitles أعرف ،إن تريد البقاء هنا لا أضمن عودتك سالماً معافى
    Ama bütün bölgeleri kontrol etmeden bunu hem garanti edemem hem de gerçekleştiremem. Open Subtitles لكن بدون سيطرة على كل أقسامنا لا أضمن هذا ولن أفعل
    Trene saldırırsak kimsenin sağ çıkacağını garanti edemem. Open Subtitles إن هاجمنا ذلك القطار، لا أضمن أنّنا سنخرجهم أحياءً.
    garanti edemem ama denerim Klaus. Open Subtitles لا أستطيع ضمان ذلك يا كلاوس لكنني سأحاول
    Düzgün bir şeyler yemez ve biraz temiz hava almazsa yargılanmak için uygun durumda olacağını garanti edemem. Open Subtitles إلا اذا كان لديها وجبة أفضل وبعض الهواء النقي، لا أستطيع ضمان أنها ستكون ملائمة للمحاكمة.
    - Ancak, kaçmaya çalışırsan veya yanlış birşey yaparsan güvenliğini garanti edemem. Open Subtitles إن حاولت الهروب أو خلاف ذلك لا أستطيع ضمان سلامتك
    Bir delux daha var ama piştiğini garanti edemem. Sicim sicim ter döküyorsun, canım. Open Subtitles ـ لدي لحم فاخر آخر ، ولا يمكنني ضمان إن كان مطبوخاً ـ عزيزي ، إنك تعرق كأبريق المياة المثلجة
    Ama bu yetersiz kalabilir. İyileşeceğini garanti edemem. Open Subtitles ولكن ذلك تدبير مؤقت فلا يمكنني ضمان بأنه سيتعافى
    Beyefendi, eğer hemen beni takip etmezseniz sizin ya da mahkûmun güvenliğini garanti edemem. Open Subtitles سيدي، اذا لم تتبعني الآن لن استطيع ضمان سلامتك انت او السجين
    Şu anki koşullarda, o mahkumların güvenliğini garanti edemem. Open Subtitles تحت الظروفِ الحالية لا أستطيع أن أضمن لك سلامة أولئك السجناء
    Ama işler karmaşıklaşırsa, güvenliklerini garanti edemem. Open Subtitles ولكن إن تعقدت الأمور أكثر من ذلك لن أضمن هذا لك
    Ama, o arkadaşlarından birinin, belgeleri yine yoketmeyeceğini garanti edemem. Open Subtitles لا يمكنني أن أضمن أن أحد أصدقائه لن يفقد البلاغ مرّة أخرى.
    İlerlemesini durduracak bir yol olabilir ama işe yarayacağını garanti edemem. Open Subtitles رُبّما هُنالك طريقةٌ لتقييد مفعوله ولكن لا يُمكنني ضمان نجاحها.
    Giderken yanında olacağını garanti edemem ama. Open Subtitles ولكنَّني لا أضمنُ لكـَ أنَّكـ ستخرجُ من هنا محتفظاً به
    Mesajınızı alayım ama onun bunu alacağını garanti edemem. Open Subtitles إسمعي .. يسعدني آخذ رسالتك ولكني لا أظمن أنه سيمر لأخذها إذا مهما كان الأمر
    - Kaptan'la konuşmam gerek. - Onun sizinle konuşacağını garanti edemem. Open Subtitles يجب ان اتحدث الى الكابتن لا اضمن انه يستطيع ان يراك
    Onun bu işi yapacağına dair garanti edemem, ...bu demek ki ödemeni alacağını da garanti demek. Open Subtitles أنا لاأضمن أنها ستتجاوب معنا، والذي يعني انني لا أستطيع ان أضمن انه سيتم مجازاتك
    Onların daha fazla soruna yol açmayacaklarını artık garanti edemem, hatta kendimin bile. Open Subtitles لا يمكنني أن أضمن أنه لن يكون هناك المزيد من المشاكل منهم أو حتى لنفسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more