| Bana senin bu yolda, kasabadan ayrılıyor olacağını garanti etti. | Open Subtitles | أكّد لي أنّك ستسلك هذا الطريق خارجًا من المدينة. |
| Bana senin bu yolda, kasabadan ayrılıyor olacağını garanti etti. | Open Subtitles | أكّد لي أنّك ستسلك هذا الطريق خارجًا من المدينة. |
| Bununla birlikte derneğinizin başkanı ki siz ona uzman diyorsunuz böyle bir şeyin olmadığını bize garanti etti. | Open Subtitles | و رغم ذلك، رئيس مَجمعكم من تعتبرونه كأكبر الخبراء أكّد لنا، أنه ليس بها ما تقولونه |
| Hisarın onarımında sorumlu olduğunu herkese garanti etti. | Open Subtitles | أكّد للجميع أنه سيكون مسؤولاً عن ترميم الحصن |
| Bize sizin, yani efendisinin ödeme yapacağını garanti etti. | Open Subtitles | لقد أكّد لنا أنكم من ستقومون بالدفع عنه |