Garcetti'nin en büyük hayranı değilim. | Open Subtitles | أنا لست من معجبي " جارسيتي " , لكن سحب الوضع الحالي |
Başkan Garcetti buluşmayı gözlemlemesi için kendi özel delegesini gönderdi. | Open Subtitles | " الرئيس " جارسيتي أرسل مبعوثه الخاص لمتابعة لقائنا |
Cenazene A.B.D Başkanı geldiğinde Garcetti'den ziyaretini almış olacaksın. | Open Subtitles | ستحصل على زيارتك من " جارسيتي " عندما يحضر الجنازة رئيس البلاد |
Morgan işe karışmış bile olsaydı, Garcetti hakkında emin olmalıydım. | Open Subtitles | حتى إذا مورغان تضمّنت , كان لزاما علّي أن أكون متأكّد حول غارسيتي. |
Garcetti'yi ciddiye alıyor olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع يأخذ غارسيتي بجدية. |
Sanık bu olaydan sonra barmen Jason Garcetti tarafından bardan kovulmuş. | Open Subtitles | المدعى عليه طرد من حانة الحديقة الصخرية (بواسطة النادل (جيسون غارسيتي |
Garcetti adaylığının açıklandığı, benimle flört etmeye çalıştığın geceyi hatırlarsın. | Open Subtitles | " هل تتذكر ليلة إختيار " جارسيتي عندما مررت لي التصريح |
Garcetti'nin mirasına herhangi bir şekilde sahip olması onu deli ediyor. | Open Subtitles | فكرت أن " جارسيتي " في الطريق وخسوفه عن الميراث يثير ج نونه |
Birkaç hafta önce Garcetti'yi, Bud'ı İran'a göndermesi için zorladığın gibi. | Open Subtitles | " كما لويت ذراع " جارسيتي لإرسال " باد " إلى " إيران " من قبل |
Doğru olan Garcetti'nin ekibinin kadının yapabileceklerinden korktuğu. | Open Subtitles | " ما هو صحيح أن فريق " جارسيتي يخشى مما قد تفعل |
Söylenilene göre Garcetti Yargıç Nash'i yüksek kürsüden oynatacak. | Open Subtitles | " جارسيتي " يضغط الآن على " ناش خارج الكراسي العليا |
Boş yere mi koşuşturacağız yoksa Garcetti'yi yenme şansı var mı söyle. | Open Subtitles | أخبرني إن كنا نطارد كلباً هنا أو لديها فرصة كسب " جارسيتي " في التمهيدي |
Garcetti'yi köşeye sıkıştırması için ona zaman vermem gerekiyordu. | Open Subtitles | " كان يجب أن تحصل على وقت لكسب مناورة " جارسيتي |
Kaybınızın hemen ardından Garcetti kampanyası için çalıştınız. | Open Subtitles | " لقد ذهبت للعمل في حملة " جارسيتي بعد خسارتك مباشرةً |
Garcetti belli ki patilerini hala temiz tutuyor. | Open Subtitles | عما يصرح لك العرض عليه غارسيتي " يترك مخالبه " المتشحمة نقية هذا مفهوم |
Garcetti yunuslardan nefret ediyor. | Open Subtitles | غارسيتي كاره دولفين. |
Ne yazık ki, Paul Garcetti'ye öğretmenlik yapmadın. | Open Subtitles | " وللأسف " بول غارسيتي لم يعتبرك معلمة |
Garcetti ise parmağını bile kıpırdatmayacak. | Open Subtitles | و(غارسيتي) لن يقوم بفعل شيء واحد هذا مثالي |
Yoksa Garcetti haberi Globe'dan öğrenecek. | Open Subtitles | وإلا فإن (غارسيتي) سيقرأ عن الأمر في المدونة |
Başkan Garcetti onları kurtarabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | والرئيس (غارسيتي) يقوم بكل ما يمكنه لانقاذهم |
Sayın Başkan Garcetti iki yılı aşkın bir süre boyunca Dışişleri Bakanı olarak bu yönetime hizmet etmek benim için bir onurdu. | Open Subtitles | عزيزي الرئيس (غارسيتي) لمدة سنتين, كان لي الشرف بخدمة هذه الإدارة كوزيرة للدولة |
Garcetti'nin hayranı değilim ama Sean Reeves gibi mecliste ilk dönemini yaşayan birinin başkanın gözüne parmağını öyle sokabilmesi bu ülkenin ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | (فأنا لست معجباً كبيراً بـ(قراسيتي ولكن هذا يظهر مدى فساد هذه الدولة حين يمكن لموظف لفترة بسيطة |