"gazıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • بغاز
        
    • غاز
        
    • رذاذ
        
    • بالغاز
        
    • سارنجاس
        
    Gerçek organik kimyacı doğa aslında ve onun yapıtları gökyüzümüzü soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor, bu yüksek enerjili oksijen ile. TED الطبيعة هي الكيمياء العضوية الأصلية، وبناؤها يملأ أيضًا السحاب بغاز الأكسجين الذي نتنفسه، هذا الأكسجين عالي الطاقة.
    Walkashi Needles kavşağında ters dönen tankerlerin sinir gazıyla dolu olduğunu duyan binlerce mülteci bölgeden kaçıyor. Open Subtitles و يمر الآلاف من اللاجئين بالمنطقة مع إنتشار الشائعات أن عربات قطار البضائع المنكوب كانت مملوئة عن آخرها بغاز الاعصاب
    Dünyanın öbür yarısında yetişir, daha kızarmadan toplanır ve etilen gazıyla olgunlaştırılır. Open Subtitles نبتت في النصف الاخر من الارض وقطفت خضراء ومغلفة بغاز الايثلين
    Bu kadar hardal gazıyla tam olarak ne yapmayı planlıyorsun? Open Subtitles ما الذي تخطط لفعله بالضبط بكل غاز الخردل هذا ؟
    Gaz maskeleri ve siyanür gazıyla, saldıranın kim olduğunu bie anlayamayacaklar. Open Subtitles مع أقنعة واقية وحاويات غاز السيانايد فأنهم فعلاً لن يعرفوا ما الذي أصابهم
    İşe öncelikle biber gazıyla başlayacağım. Open Subtitles أنا ذاهب لتبدأ عن طريق الرش نفسي مع رذاذ الفلفل الأحمر.
    Başkente hardal gazıyla saldıracaklar. Binlerce insanı öldürecekler. Open Subtitles يضربون العاصمة بالغاز, و يقتلون بضعة آلآف من الناس
    Bir defasından hücre arkadaşını klor gazıyla zehirlemeye çalıştıktan sonra bu semptomları gösteren bir mahkumu tedavi etmiştim. Open Subtitles بعد ان حاول ان يسمم شريك زنزانته بغاز الكلور
    Argon gazıyla kendi loto toplarını yerleştirip deliği de mumla kapatmış olmalılar. Open Subtitles لابدّ أنّهم ملأوا كُراتهم بغاز الأرجون، وأقفلوا الثقب بالشمع.
    Fabrikalardan gelen klorin gazıyla karışmış yoğun bir sis. Open Subtitles إنه ضباب مكثف ممزوج بغاز الكلور من المصانع
    Diğer seçeneğiniz siyanür gazıyla öldürülmek. Open Subtitles الحل الآخر هو إبادتكم بغاز السيانيد
    Yani niye oğlunu sinir gazıyla zehirlemek istesin ki? Sen nasıl bir gençtin, Bones? Open Subtitles فلمَ يلجأ إلى تسميم ابنه بغاز الأعصاب؟
    Koridor 6B amonyum klorid gazıyla kaplı durumda. Open Subtitles الرواق 6بي ملوث بغاز كلوريد الأمونيوم
    Ve Rusya'dan sevgilerle. hardal gazıyla kullanabilirsin. Open Subtitles ومن روسيا مع الحب أنت يمكن أَن تستعمل غاز خردل مع ذلك
    Havaalanından çalınan sinir gazıyla ilgili bilginiz vardır sanırım? Open Subtitles لقد بلغنى أنّكى على علم بمستجدات غاز الأعصاب المسروق من المطار
    Şimdi de, birdenbire teröristlerin hâlâ sinir gazıyla dışarıda olduklarını öğreniyorum. Open Subtitles والان فجأة أكتشف أن الارهابيين لازالوا هناك ومعهم غاز الأعصاب
    Yüksek doz, sarin gazıyla aynı etkiyi yapar. Open Subtitles بجرعات عالية, يكون لها تقريبا نفس تأثير نوبة غاز السارين
    Ama volkanik kum ve bakterileri öldüren sülfür gazıyla bu gayet güvenli. Open Subtitles ولكن بوجود الرمل البركاني واستخدام غاز الكبريت لقتل البكتيريا فكل شيء آمن تمامًا
    o yüzden burada steril edeceğiz etilen oksit gazıyla. Open Subtitles لكن بخاره سيُفسد البدلة، لذلك سنقوم بتعقيمه هُنا مع غاز أكسيد الإيثيلين.
    Jim'in hayatını masamın altına çıtçıtladığım bir kutu biber gazıyla kurtardım. Open Subtitles أنقذت حياة (جيم) بواسطة رذاذ الفلفل خبأته تحت مكتبي
    Ama uyku gazıyla ne yapacaksın? Open Subtitles -لكن ماذا ستفعل بالغاز المُنوّم؟
    Bilirsin, şu sinir gazıyla ilgili röportajını görmüştüm. Çok etkileyiciydi. Open Subtitles -لقد شاهدت تقريرك حول سارنجاس كان قويا جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more