gazi Mahkemesinde - ABD'de bu tarzda ilk mahkemeydi. | TED | وفي محكمة المحاربين القدامى كانت هذه سابقة من نوعها في تاريخ الولايات المتحدة الامريكية |
Daha sonra buradaki Walter Reed gibi gazi hastanelerinde iyileşmek için Amerika Birleşik Devletleri'ne dönüyorlar. | TED | ثم يرجعون إلى أمريكا لإستكمال العلاج في مستشفيات المحاربين القدامى كما هو هنا في والتر ريد. |
Hainin kellesini vurun ve gazi adını yüceltin! | Open Subtitles | واقطع رأس هذا الخائن "واكتسب لقب "غازي |
El gazi, El-Saha'daki videoyu gördün mü? | Open Subtitles | أجل , الغازي هل رأيت تصوير الفيديو على موقع الساحة |
gazi olduğunu söylemiştin ve bu da fedakarlığı aklıma getirdi. | Open Subtitles | ذكرت أنك محارب قديم و دفعني ذلك إلى التفكير في التضحية |
Bu pazarda bir üniversite mezununa ihtiyacımız var. gazi Eğitim Yasası'ndan yararlanmayı düşünmediniz mi? | Open Subtitles | إننا لا نعين وى خريجي الجامعات هل فكرت قبلاً إستغلال خبرتك العسكري في عمل؟ |
- Jim Toksin Deposundan havalandirma yoluyla sarin gazi yayilimi var. | Open Subtitles | -جيم) )، غاز السارين يتسرّب من مخزن المواد السامّة عبر فتحات التهوية. |
Şimdi gazi İşlerinde çalışıyor ve kadro sıkıntıları olduğundan birine telefonla ulaşmak imkansız. | Open Subtitles | الآن يعمل مع جمعية المحاربين القدماء وعندهم نقص حاد في الموظفين لدرجة أنك مستحيل أن تتكلم معه على الهاتف |
Evet, ama gazi hastanesindekilere söyleme. Bir yalanı yaşıyorlar. | Open Subtitles | صحيح لكن لا تذكر هذا لمستشفى المحاربين القدامى إنهم مرتبطين بكذبة |
Ve sokakta yaşayan bir sürü gazi var etrafta. | Open Subtitles | وهناك العديد من المحاربين القدامى ممن يعيشون في الشوارع هناك. |
Bağrışmaların bir kaç gazi asker evsizinden geldiğini sanmıştım bilirsiniz, alışveriş arabası yüzünden ağız dalaşı yaptıklarını. | Open Subtitles | ظننت أنهم بعض المحاربين القدامى المتشردين كما تعلمون يتجولون حول عربات التسوق |
Foto Turgut Ankara'da, gazi mahallesinde küçük bir stüdyoydu. | Open Subtitles | (توركات للتصوير) كان ستوديو صغير في منطقة غازي في انقرة |
Sabahleyin gazi Stadı'na git. | Open Subtitles | اذهب إلى استاد (غازي) الرياضي غدا |
Yarın gazi Stadı'na git. | Open Subtitles | اذهب إلى استاد (غازي) الرياضي غدا |
Albay El gazi. | Open Subtitles | العقيد الغازي , فكل ماأخبرتكم به أخبرنا هو به |
Eğer yapmazsan, ordu bunu yanlış bir hareket olarak değerlendirir ve senin gerçek gazi olduğuna inanmaz. | Open Subtitles | إذا لم تقم بذلك فوراً فسترسل إشارة خاطئة إلى جنودك وبعدها لن يدعونك بلقب الغازي |
Halinize bir bakın Bay El gazi. | Open Subtitles | حسنا , ياغازي انظر الى نفسك سيد الغازي |
Kendiniz de bir gazi olduğunuz için sizin için çok anlamlı bir çalışma olmuştur. | Open Subtitles | و كان هذا مشروعاً هادفاً جدّاً بالنسبة لك لأنّك أصلاً محارب قديم |
Peki, bir nedeni Yargıç Russell'in bu yılın Şubat ayından beri gazi Mahkemesinde 108 gaziyi görmüş olması, ve 108 kişiden, kaçının adaletin dönen kapısından hapse geri döndüğünü tahmin edin. | TED | حسناً السبب هو ان القاضي راسل قد نظر في قضية 108 محارب قديم في محكمته الخاصة بهم وحتى شهر فبراير من هذا العام فانه من 108 حالة كم تتوقعون انه ادخل السجن من الذين يتم اجراء محاكمة لهم .. |
Görümde o gazi ile konuşuyorduk. | Open Subtitles | في رؤياي، رأيتنا نتكلم مع ذلك العسكري السابق |
Ve gazi Hastnesi'ndeki bu adamlar da öldü. | Open Subtitles | و بعدها كل هؤلاء الرجال في المستشفى العسكري يقدمون على الموت أيضاً |
1995'teki Tokyo metrosu sarin gazi saldirisindan sonra Birlesik Devletler bu laboratuvarin kurulmasiyla sonuçlanan... bir nörotoksin önlem programi baslatti ve simdi o laboratuvar saldiri altinda. | Open Subtitles | "بعد هجمات غاز السارين بمترو أنفاق (طوكيو) عام 1995،" "استحدثت الولايات المُتحدة برنامجاً لمُضادات السموم العصبيّة" "والتي أحدثت المُختبر الذي يقع تحت الحصار الآن." |
gazi filan yazmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكتب المحاربين القدماء |
Bir gazi olduğunuza eminim efendim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك من قدامى المحاربين سيدي |
Şurada bir gazi var, savaş anıları anlatıp duruyor. | Open Subtitles | يوجد جندي قديم هناك يتبجح حول الحرب |