Silindir havasız bir odacıktır, havadaki tüm gazlardan yoksundur. | TED | الأسطوانة عبارة عن حجرة مُفرَغة، خالية من كل الغازات الموجودة في الهواء. |
Peki ya bu bulut aşındırıcı gazlardan oluşan bir küme değilse, ya bilinçli bir varlıksa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت هذه السحابة ليس كثيرا مجموعة من الغازات المسببة للتآكل بينما هل هو حسّاس؟ |
Foton, Güneş atmosferindeki ince gazlardan yükseldiğinde yolculuk neredeyse bitmiştir. | Open Subtitles | شارفت الرحلة العظيمة على الانتهاء بينما يغادر الفوتون مخترقاً سحب الغازات الناعمة في الفضاء الشمسي الخارجي |
Vücut içsel gazlardan şişer ve balon gibi patlar. | Open Subtitles | و عندما ينتفخ الجسد فإنها تنفجر من أقنية غازات داخلية |
Hidrojen ve helyum gibi basit gazlardan kendimizinki gibi bir dünya yaratamazsınız. | Open Subtitles | ليس بالامكان بناء عالم كعالمنا من . غازات بسيطة كالهيدروجين والهيليوم |
Bu maddede tüm düyadaki kömür, yakıt ve sıradan gazlardan daha çok enerji var. | Open Subtitles | هناك طاقة فى هذه الهيدرات أكثر من الموجودة فى الفحم والنفط العالمي والغازات المعروفة مُجتمعة معاً |
İlk volkanlar püskürmeye başladığında salınan gazlardan biri de buhardı. | Open Subtitles | ،وعندما ثارت البراكين كانت إحدى الغازات المتصاعدة هو البخار |
Var olan yüksek alevlenebilirliğe, patlama riskine sahip gazlardan biridir. | Open Subtitles | انها احدى النيران الحارقه واكثر الغازات المتفجرة في الوجود |
Bu sis muhtemelen Titan'ın volkanlarından püsküren gazlardan meydana geliyor. | Open Subtitles | هذا الضباب ربما أتى من انبعاث "الغازات من براكين "تيتان |
Elektrik parçacıklarından ve süper sıcak gazlardan oluşan bir bulut. | Open Subtitles | من الغازات شديدة السخونة والجسيمات الكهربية |
Bir aydan sonra biriken gazlardan şişmiş ve vücudu yarılmış. | Open Subtitles | بعد شهر من الإنتفاخ، يشتد ضغط الغازات وينفجر الجسد. |
Voyager gezegenle karşılaştığında, Satürn'ün de Jüpiter'le aynı gazlardan oluştuğunu gördü. | Open Subtitles | بينما صادف "الرحّالة" الكوكب نفسه "وجد "زحل" مكّون من الغازات مثل "المشتلرى |
İyonize olmuş gazlardan oluşuyor, yani yarısaydam bir plazma tabakasının içinden uçarsın. | Open Subtitles | -- . إنها تتألف من الغازات الطبيعيه التي تجعل الطيران صعباً بداخل غلاف شفاف كهذا . |
X- ray teleskopu çıplak gözle asla göremeyeceğimiz güneşin dış atmosferini, güneşin kendinden sıcak ışıldayan gazlardan oluşan bir halkayı açığa çıkarıyor. | Open Subtitles | وتكشف مقاريب الأشعة السينية ما لا يمكننا رؤيته أبداً بالعين المجردة، غلاف الشمس الجوي الخارجي، حلقة من غازات متأججة أسخن من الشمس بحد ذاتها. |
Polisleri biyolojik harplardan, gazlardan, patojen ve onun gibi şeylerden korumak için. | Open Subtitles | ضد الهجمات البيولوجية، والغازات السامة .. ومسببات الأمراض، إلخ |