Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil. | Open Subtitles | وإذا كان ذلك مهمّا لم يفت الأوان بعد أو في حالتي, ليس مبكّر جداً لكي تكون من تريد أن تكون |
Sahip olduğu anlamı değiştirmek için asla geç değildir çünkü anlam dinamiktir. | TED | لم يفت الأوان لتغيير المعنى لأن المعنى ديناميكي |
- Belkide çok geç değildir. - Her zaman yalnız içmekten nefret ettim. Tadına bakmak ister misin? | Open Subtitles | ـ ربما ليس متأخراً تماماً ـ أكره الشّرب بمفردى، أتريد أن تتذوّق؟ |
Gördüğün gibi... bir şeyleri onarmak için asla geç değildir. | Open Subtitles | أترى ذلك ؟ إن الأوان لا يفوت مطلقاً لإصلاح الأمور |
Umarım çok geç değildir, uyumakta biraz zorluk çekiyordum da ben de bana yardım edebilir misin diye merak ettim. | Open Subtitles | نعم أتمنى أنني لست متأخرة جداً, لكن. امم , كانت لدي مشاكل بالنوم |
Yeniden başlamak için asla geç değildir, öyle değil mi? | Open Subtitles | ليس الوقت متأخراً ابداً لبداية جديدة أليس كذلك؟ |
Hiçbir zaman çok geç değildir. Baştan başlayabileceğin bir yer var. | Open Subtitles | لم يفت الآوان أبداً هناك مكان تستطيع من جديد |
İnanın bana. Yeniden başlamak için asla geç değildir. | Open Subtitles | يجب ان تصدقنى,لم يفت الوقت لكى نبدأ من جديد |
Asla geç değildir. | Open Subtitles | هو لن يكون متأخراً أبداً |
Asla çok geç değildir. Hepimiz olabiliriz. Özellikle de çok az sayıda kaldığımız için. | Open Subtitles | لم يفت الأوان قط , يمكن أن يكون أيَّا أحد وخاصة بما أنه يوجد القليل جداً منَّا متبقي |
Ama daha fazla sessiz kalamıyorum. Umarım...hala geç değildir. | Open Subtitles | لكني لا أستطيع الصمت لأكثر من ذلك آمل أن الأوان لم يفت بعد |
İki dakika, arabanın bozulması gibi zekice bir bahaneyi kullanmak için yeterince geç değildir. | Open Subtitles | و دقيقتان ليس متأخراً جداً لاستخدام حجة ذكية كمشاكل بالسيارة |
Olgunlaşmak için asla geç değildir. | Open Subtitles | إنه ليس متأخراً أبداً أن نكبر في حياتنا. |
Her zaman kötü değildi. Kin ve intikamı arkanda bırakmak için asla çok geç değildir. | Open Subtitles | الوقت لا يفوت دائماً لوضع جراحنا وإنتقامنا خلفنا |
Tanrım, umarım çok geç değildir. | Open Subtitles | . يا إلاهي, اتمني انني لست متأخرة |
Belki senin için çok geç değildir. | Open Subtitles | ربما أنه ليس الوقت متأخراً بـ النسبة لك |
Sürüye geri dönüp affedilmek için asla geç değildir evladım. | Open Subtitles | لم يفت الآوان بعد، يُمكنكِ العودة للديانة وسيغُفر لكِ يا بُنيتي. |
"Büyümek ve özel olmak için asla geç değildir." | Open Subtitles | لم يفت الوقت بعد لتكبر وتغدو مميزاً |
Asla geç değildir. | Open Subtitles | هو لن يكون متأخراً أبداً |
Kayıt için geç olduğunu biliyorum ama umarım çok geç değildir. | Open Subtitles | أفهم أنّ التسجيل متأخّر، ولكن آمل أنْ لا يكون قد فات الأوان. |
- Orada çok geç değildir değil mi? | Open Subtitles | الوقت ليس متأخرا هناك ، أليس كذلك؟ |
Umarım çok geç değildir ama öyleyse bile.. | Open Subtitles | آمل أنه لم يفوت الأوان بعد، ولكنإن فاتنيفعلاً... |
Hiç bir zaman geç değildir, değil mi? | Open Subtitles | لمْ يفت الأوان بعد، أليس كذلك؟ |
Biliyor musunuz, geçtiğimiz 24 saat bana bir şey öğrettiyse bu da değişim için hiçbir zaman geç değildir ta ki çok geç olana kadar. | Open Subtitles | أتعلمون ؟ لو أن آخر 24 ساعة قد علمتني شيئاً فهو , لا يتأخر الوقت أبداً على التغيير |
Eminim ki belgesel konusunu değiştirmek için çok geç değildir. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الوقت غير متأخر لتغيير موضوع الوثائقي |