Antrenmanlara hep geç geliyor. Şimdi bir de maça geç geldi. | Open Subtitles | ,يتأخر عن التمرين بشكل روتيني و الآن تأخر عن مباراة |
Bir gün geç geldi. | Open Subtitles | على أية حال، فقد تأخر يومًا كاملًا |
Deli gibi oldu... çünkü çekiniz geç geldi. | Open Subtitles | . ـ عندما تأخر الشيك الذي سترسلونه |
Yardım iki gün geç geldi. | Open Subtitles | الاغاثة أتت متأخرة يومان يومان |
- Kusura bakmayın, taksi geç geldi bu yüzden... | Open Subtitles | -آسفة ، سيارة الأجرة أتت متأخرة |
Üç saat geç geldi. | Open Subtitles | و وصلت متأخرة بثلاث ساعات |
Ortağınız geç geldi ve dumanlanmıştı. Evet. | Open Subtitles | شريكك كان متأخر, وكان منتشي. |
Sırf yemeğin geç geldi diye birinin canına kıydın. | Open Subtitles | لقد قتلت رجلاً، لأن غداءك تأخر |
Sırf yemeğin geç geldi diye birinin canına kıydın. | Open Subtitles | لقد قتلت رجلاً، لأن غداءك تأخر |
Şey, posta bugün diğerlerinden biraz daha geç geldi. | Open Subtitles | البريد تأخر عن المعتاد هذا الصباح |
Yemeğin bir kez bile masaya geç geldi mi? | Open Subtitles | هل تأخر عشائك ذات مرّة؟ |
Özür dilerim.Tren geç geldi. | Open Subtitles | آسفة، القطار قد تأخر |
Benim dersime geç geldi. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد تأخر |
- Özür dilerim, metro geç geldi. | Open Subtitles | عذرا. لقد تأخر المترو. |
- Özür dilerim. - Tren geç geldi. | Open Subtitles | حسناً، آنا آسف، القطار تأخر. |
Cat olay yerine geç geldi diye beni mi cezalandırıyorsun? | Open Subtitles | (كات)أأنت تعاقبني بسبب تأخر عن مسرح الجريمة؟ |
- Otobüs geç geldi. | Open Subtitles | - الحافلة أتت متأخرة. |
Buraya epey geç geldi. | Open Subtitles | أنها وصلت متأخرة كثيراً |
Ama o gün yok olan 503 hayat adına ben Moira Queen, pişmanlığın çok geç geldi diyorum. | Open Subtitles | لكن نيابةً عن الـ503 حياة التي تمّ قتلها ذلك اليوم، أقول يا (مويرا كوين) ندمكِ كان متأخر جدًّا. |