| Bir saat içinde çıkmam lazım yoksa düğün provasına geç kalacağım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أغادر خلال ساعة، و سأتأخر عن تدريبات الزفاف |
| Gitmeliyim artık, yoksa öğlen yemeğine geç kalacağım. | Open Subtitles | يجدر بي أن أذهب الآن وآلا سأتأخر عن موعد الغذاء |
| - Bozmuyorum. Briç partisine geç kalacağım. - Daha iyi. | Open Subtitles | لست عصبية , ولكن سأتأخر على النادى جيد , لن تفقدى الكثير |
| Jack, seni görmek güzeldi. geç kalacağım. | Open Subtitles | لقد كان اللقاء بك رائعا يا جاك لكنني سوف أتأخر |
| Henüz işim bitmedi. Sanırım geç kalacağım. | Open Subtitles | كنت أتمنى، لكن يبدو أنني سأتأخر هنا لليل |
| - Ama bilim dersi'ne geç kalacağım. - Peki, sıçana kadar bir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | لكني سأتأخر على العلوم لن تغادري حتى تفعلي |
| Tatlım, bu gece biraz geç kalacağım. Bir fahişe geliyor da. | Open Subtitles | عزيزتي , سأتأخر الليلة لدي فتاة ليل ستمر عليّ |
| Hey Sam, benim. Ben biraz geç kalacağım. Niçin sen başlamıyorsun? | Open Subtitles | سام،أنا سأتأخر قليلاً لماذا لا تبدأ أنت؟ |
| Yapamam. Mimarlık sınavına geç kalacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع ، سأتأخر عن إمتحان نصف العام للهندسة المعمارية |
| Biraz geç kalacağım. Kapanana kadar orada kalacağım. | Open Subtitles | حسناً , سأتأخر علي العمل قليلاً يجب أن أنتظر حتي يغلقوا |
| Papaza söyle birkaç dakika geç kalacağım. | Open Subtitles | اخبري الوزير أنّي سأتأخر بضع دقائق فحسب. |
| İşe gitmeliyim ve sen alarmı ertelemişsin. geç kalacağım. | Open Subtitles | علي الذهاب للعمل, وأنت لم تستيقظ على ساعة المنبه سأتأخر |
| Okula geç kalacağım. Gözden geçirmem gereken milyon tane makale var. | Open Subtitles | سأتأخر على الجامعة، لديّ مليون مقالة جامعيّة لأراجعها. |
| Gitmeliyim, kuaföre geç kalacağım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب سأتأخر على الكوافيرة |
| Beyler, gitmeliyim. Mahkemeye geç kalacağım. | Open Subtitles | يا رفاق، يجب أن أذهب سوف أتأخر على المحكمة |
| - Ben geç kalacağım. - Gelip benle bir şeyler içmelisin. | Open Subtitles | ـ سوف أتأخر ـ عليك القدوم معي لأحتساء شراباً |
| Giyinik... giyinik yatmaya geç kalacağım, annem en uygun eşi kaçırdığım için, beni bir güzel sopalayacak. | Open Subtitles | ..أنا سوف... أنا سوف اتأخر عن عقد قراني ووالدتي سوف تضربني |
| Provaya geç kalacağım. Seni sonra ararım. | Open Subtitles | سأكون متأخرة عن التدريب هل أستطيع أن أعاود الاتصال بك؟ |
| Jerry, çabuk atı arabaya koş. Yoksa baloya geç kalacağım! | Open Subtitles | "جيري"، أسرع وأحضر العربة وإلا تأخرت عن الحفل الراقص! |
| Şimdi hiç sırası değil, geç kalacağım. | Open Subtitles | الآن لَيسَ موافقةَ الوقتَ، سَأكُونُ راحلَ. |
| Cümleyi tamamlayamıyorum ve seninle buluşmak için çıkmazsam geç kalacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني انها الجملة وسوف أكون في وقت متأخر إذا لم أذهب لمقابلتك على الفور |
| İşe geç kalacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع التأخر عن العمل |
| Yargıçla olan ön görüşmeme geç kalacağım. | Open Subtitles | سأتأخّر عن المحاكمة الأوّلية مع القاضي |
| "Artık gitmeliyim, yoksa ilk dans dersime geç kalacağım." | Open Subtitles | علي الذهاب أو سأكون متأخرا عن أول درس رقص لي |
| Okula geç kalacağım. Bıraktığın için teşekkürler. Yarın görüşürüz! | Open Subtitles | لانني ساتاخر عن المدرسة شكرا على ايصالي اراك غدا سو ماذا يجري؟ |
| Metro'ya yetişmem lazım. Okula geç kalacağım. | Open Subtitles | يجب أن ألحق بالمترو لقد تأخرت على المدرسة. |
| Seninle uğraşıp duruyorum, dans derslerine geç kalacağım. | Open Subtitles | اهدرت وقتي معك الان سوف اتاخر على درس الرقص |
| Eğer şimdi başlamazsak, kendi düğünüme geç kalacağım. | Open Subtitles | إذا لم نبدأ الآن فسوف أتأخّر عن حفل زفافي |
| İşe geç kalacağım. Bayan King orada. | Open Subtitles | هل رايت مسز كينج لقد تاخرت مرة اخرى |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 