Ve bazen, gecenin geç saatlerinde günün son kalan örümceklerini öldürdükten sonra yatağıma yatıp şu anki halimden daha ileriye gidebilecek miyim diye düşündüğümü. | Open Subtitles | تعلم، واحياناً في وقت متأخر من الليل بعد قتل آخر عنكبوت في اليوم استلقي على السرير متسائلاً إذا كنت سأكون ابداً أكثر |
Afedersiniz, Bruno, Zac kaybolduğu gecenin geç saatlerinde burada çalıştı? | Open Subtitles | معذرةً, برونو, من يعمل هنا في وقت متأخر من الليل زاك أصبح في عداد المفقودين? |
Dün gece akşamın geç saatlerinde Newcastle'ın kuzeyinde başka bir ceset daha bulundu. | Open Subtitles | جثّة أخرى وجدت شمال "نيوكاسل" في وقت متأخر من ليلة الأمس |
O gecenin geç saatlerinde bir grup arkadaş çöldeki arka yollardan Las Vegas'a doğru yolculuk etmekteydi ve gökteki ışıklardan çok daha fazlasına şahit oldular. | Open Subtitles | في وقت متاخر من تلك الليلة رحالة عائدون من الصحراء الى لاس فيجاس شاهدوا اكثر من مجرد ضوء بالسماء |
Gecenin geç saatlerinde size birisi gelecek. | Open Subtitles | شخصٌ ما سيأتتى بضيافتك، فى وقت متاخر من اللية... |