Elime geçen ilk fırsatta senin canını yakacağım ve bunu yapmak için bir ağaca ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | ساعمل على ان اؤذيك في اول فرصة احصل عليها وأنا لست بحاجة إلى شجرة للقيام بذلك |
- Elime geçen ilk fırsatta. | Open Subtitles | في اول فرصة احصل عليها |
Eline geçen ilk fırsatta Gus'ın bizi öldüreceği gerçeğine karşı atacağımız bir sonraki adım. | Open Subtitles | خطوتناالتاليـة، بوضع بالحُسبان بأن في أول فُرصة سيقتلنا (جاس). |
Eline geçen ilk fırsatta Gus'ın bizi öldüreceği gerçeğine karşı atacağımız bir sonraki adım. | Open Subtitles | خطوتناالتاليـة، بوضع بالحُسبان بأن في أول فُرصة سيقتلنا (جاس). |
Ve elime geçen ilk fırsatta.. | Open Subtitles | وحتى لو سُجنت قليلاً... |
Eline geçen ilk fırsatta ona sırt çevirdin. | Open Subtitles | تستخدمونها لإدارة ظهوركم عنه في أول فرصة تغتنمونها |
- Mulder -- Eline geçen ilk fırsatta öldürecektir, ama o yaşlı çifti öldürmeyecek. | Open Subtitles | إنه سوف يقتل فى أقرب فرصة تتاح له لكنه لن يقتل الزوجين العجوزين |
Ve elime geçen ilk fırsatta.. | Open Subtitles | وحتى لو سُجنت قليلاً... |
Eline geçen ilk fırsatta ondan paçanı kurtaracağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت إنك سوف تتخلصين منها في أول فرصة تسنح لك. |
Eline geçen ilk fırsatta kontrolü ele almaya hazır bir genç adamla karşı karşıyayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، جيّد، إنه يبدو كشاب متسعد لتحمّل المسؤولية في أول فرصة |
Şöyle ki, sadakatin olayı... sadakat görmek için sadakat göstermen gerekir... ve sen eline geçen ilk fırsatta onu terk ettin. | Open Subtitles | الولاء هو أنه عليك أن تعطي ولاءً لتأخذ ولاءً وأنت غدرت بها في أقرب فرصة سنحت لك |
Çünkü insanların yaptıklarından önce ne istediklerini anlamak için yalnızca onlara bakarak okumak üzere tasarlandım ve eline geçen ilk fırsatta beni becermek istediğini biliyorum ama yapmamalısın. | Open Subtitles | لأنه تم تصميمي لقراءة الناس بالنظر إليهم فقط، وأعرف ماذا يريدون قبل أن يعرفوا وأعرف أنك تريد مضاجعتي في أقرب فرصة ولكن لا يجب عليك |