Bizimle yemek yiyip... ..geceyi burada geçireceksiniz. | Open Subtitles | فأنت ستكون ضيفنا على العشاء الليلة و ستقضي ليلتك هنا |
İşbirliği yapmazsanız, hayatınızın geri kalanını hapishanede geçireceksiniz ama yaparsanız, size söz veriyorum, sizi bizzat kefil olacağım. | Open Subtitles | ستقضي بقية حايتك في السجن إن لم تتعاون لكن إن تعاونت، أعطيك كلمتي سأشهد شخصياً أمام القضاء لك |
Yani, ihtimaller şöyle ki altın yaşlarınızı ya Alzheimer hastası olarak ya da Alzheimer'a yakalanmış bir sevdiğinize veya yakınınıza bakarak geçireceksiniz. | TED | بمعنى آخر، غالبا ما ستقضون سنوات تقاعدكم إما صراعا مع الزهايمرز، أو رعاية لصديق أو حبيب مصاب بالزهايمرز. |
İkiniz hayatınızın geri kalanını hapiste geçireceksiniz. | Open Subtitles | أنتما الاثنان ستقضيان بقية حياتكما في السجن |
Hepinizin bildiği gibi gününüzün 12 saatini Amerikalı olarak geçireceksiniz. | Open Subtitles | وكما تعلمون جميعآ، سوف تقضون 12 ساعة من يومكم كأمريكيين |
Yaş gününüzü yalnız geçireceksiniz. Ve ondan sonraki yaş gününüzü de. | Open Subtitles | سنقضي عيد ميلادك بمفردنا والعيد الذي بعد هذا |
Kodeste 10 dakika geçireceksiniz. | Open Subtitles | على أي حال , ستقضين عشر دقائق في الحجز |
Ve bir süre plastik silah ekibiyle vakit geçireceksiniz. | Open Subtitles | كما أنكم ستمضون بعض الوقت في فرقة الرماية |
O zaman eminim ki Venedik'te güzel vakit geçireceksiniz. | Open Subtitles | إذن .. أنا متأكد أنكما ستحظيان بوقتٍ جميلاً في فينسيا |
Seninle kalmak isteyen savaşçılarla birlikte kışı burada geçireceksiniz. | Open Subtitles | ستقضي الشتاء هنا مع باقي الجنود الراغبين بالبقاء معك. |
Harika zaman geçireceksiniz. Kızınız hep hatırlayacak. | Open Subtitles | ستقضي وقتًا ممتعًا،ستتذكره للأبد |
Bay Clarke, geceyi burada mı geçireceksiniz? | Open Subtitles | السيد كلارك هل ستقضي الليله هنا؟ |
Capital City'de iki gece geçireceksiniz. | Open Subtitles | تهانينا ، ستقضون ليلتين سوياً في العاصمة الرائعة |
Babanla harika bir Noel geçireceksiniz, tamam mı? | Open Subtitles | أنت ووالدك ستقضون عيد ميلاد ممتعاً مع بعض |
Hayatınızı, sürekli başka insanlara eziyet ederek geçireceksiniz çünkü bu sayede kendinizi daha önemli hissedeceksiniz. | Open Subtitles | أنتم ستقضون حياتكم لمحاولة السيطرة على الآخرين لأن ذلك يجعلكم أكثر أهمية |
Hafta sonunu beraber geçireceksiniz. | Open Subtitles | أنتما الإثنتان ستقضيان عطلة نهاية الاسبوع معاً. |
Bütün günü bizimle geçireceksiniz itiraz istemem. | Open Subtitles | أنتما الاثنان ستقضيان اليوم كله معنا، وإنه أمر غير قابل للنقاش |
İlk gecenizi tanrının evinde geçireceksiniz. | Open Subtitles | ستقضيان ليلتكما الأولى في منزل الرب |
Ama sizler hayatınızı gri bölgelerde geçireceksiniz. | Open Subtitles | لكنكم سوف تقضون مُعظم وقتكم في المناطق الرمادية. |
Bu kışı kuşatma altında nasıl geçireceksiniz,bilemiyorum. Üstesinden geliriz. | Open Subtitles | لا أعلم، كيف سنقضي هذا الشتاء - نحن سنقضيه - |
Ama geceyi nerede geçireceksiniz? | Open Subtitles | ولكن اين ستقضين الليلة ؟ |
Öğleden sonrayı onlarla geçireceksiniz. | Open Subtitles | لذلك ستمضون فترة بعد الظهر معه |
Dinle, sen ve başkan yardımcısı ulusal basını ele geçireceksiniz. | Open Subtitles | انظر، أنتَ ونائب الرئيس ستحظيان بتغطية إعلامية قومية |
- Öyle! - Sizin için öyle. Harika bir hafta sonu geçireceksiniz. | Open Subtitles | هو كذلك بالنسبة لكما ستمضيان عطلة اسبوع رائعة |
Eğer burada bir gece daha geçireceksem sen ve senin açık yaran geceyi aşağıdaki o şeyle geçireceksiniz. | Open Subtitles | اذا كان لدى ما اقضيه اكثر من ليله هنا وانت وجرحك العميق ستقضى ليله بألاسفل مع سينج |