"geçiririz" - Translation from Turkish to Arabic

• نقضي
• سنقضي
• قضاء
• ونقضي
• سنقضى
• تمضية
• سنمضي
• نقضى
• نمضي
• نخصص بعض

Çok arkadaşımız olmadığı için her geceyi evde, bu oda da geçiririz.
بما أن لدينا أصدقاء قليلون نحن نقضي أغلب أمسياتنا في هذه الغرفة

Bak, hakimle ben önümüzdeki beş yılı mahkemede seve seve geçiririz.
أسمع،أناوالقاضي.. سوف يسعدنا أن نقضي الـ 5 الأعوام القادمة في المحكمة.

Bozguna uğrarsak, Şükran Günü'nü, aç kalıp ateşin önünde brandi içerek geçiririz.
إذن لو أنَّهزمنا سنقضي عيد الشكر في شرب البراندي وجوعي أمام طَقْطَقَة النارِ.

Belki problem olmaz. Belki gerçekten de çok iyi vakit geçiririz.
ربما سينجح, ربما سنقضي وقتاً جيداً حقاً.

Sonra da baba-oğul vakit geçiririz diye inandırmaya çalıştı.
و من بعدها لقد حاول أن يقنعني من باب قضاء الوقت لأب مع إبنه

Geç saate kadar uyuyabilir, gazeteyi alırız kahvaltı yapar, sabahı beraber geçiririz uzun bir yürüyüşe çıkarız, belki biraz alışveriş yaparız...
يمكننا أن نسهر ونشتري الصحيفة، ونتناول الفطور ونقضي الصباح معاً، ونتمشّى وربما نقوم بالتسوّق،

Aslan Kral'a bilet aldım, birlikte güzel bir gün geçiririz diye düşündüm.
معى تذاكر فيلم الأسد الملك عشية الجمعة وأعتقد أننا سنقضى يوما لطيفا

Her sene yeni araba yaparız, ve sezonun geri kalanını arabayı daha iyi ve daha hızlı yapmak için ne yaptığımızı anlamakla geçiririz.
نحن نقوم بصناعة سيارة جديدة كل عام، ثم نقضي بقية الموسم في محاولة فهم ما قمنا بإنشائه لنجعله أفضل و أسرع.

Fakat aslında yaşamımızın büyükçe bir kısmını yalnızca iğrenç olmamaya çalışarak geçiririz.
لكن في الحقيقة، نحن جميعًا نقضي جزءًا كبيرًا من حياتنا في محاولة البقاء غير مقزِّزين.

Onun kemik ağrıları ve yorgunluğu üzerinde çalışırız. Ama zamanın çoğunu onun hayatını yüksek sesle düşünerek geçiririz -- gerçekten, hayatlarımız hakkında.
نعمل على ألم عظامه واعيائه لكن نقضي أكثر الوقت نفكر بصوت عالي سوية حول حياته حقاً, عن حياتنا

Tüm öğleden sonrasını, birbirimiz için ne anlam ifade ettiğimizi düşünerek geçiririz. İster misin?
يمكننا أن نقضي الظهيرة لنستكشف علاقتنا، أترغبين بذلك؟

Böylece seçimler bittiğinde beraber zaman geçiririz.
عندما تنتهي الإنتخابات سنقضي بعض الوقت معاً.

Bir ordu ile gemiler bulmalıyız yoksa hayatımızın kalanını dünyanın bir köşesinde çürüyerek geçiririz.
وإلا سنقضي بقية حياتنا نتعفن بعيداً علي حافة العالم

Her zaman en iyi günlerimizi birlikte geçiririz diye düşünüyordum.
طالما فكّرتُ أننا سنقضي سنواتنا الذهبيّة معاً.

Umarım sen gitmeden önce birlikte biraz zaman geçiririz.
حسنا , آمل أن نتمكن من قضاء بعض الوقت معا قبل أن تذهب

Alternatif vuruşlu çalgı çalanlara ve rol modellerine. Çocuklar buna bayılır ve biz de beraber vakit geçiririz.
الأطفال سيحبون ذلك، وسيتسنى لنا قضاء بعض الوقت معاً

Hem kardeşini görürsün, hem de birlikte birkaç hafta geçiririz.
يمكنك زيارة أختك و يمكننا قضاء أسبوعين سوياً

En iyi senaryo... hepimiz mahkeme celbi alırız önümüzdeki altı ayı mahkeme çağrısı beklemeyle geçiririz.
في أفضل الأحوال، سيتم إستدعائنا للمثول أمام المحكمة، ونقضي الستة الأشهر القادمة ننتقل بين جلسة وأخرى.

Fakat yaşaman iyi olur belki de sonsuz karanlıkta ikimiz hoşça vakit geçiririz.
, لكن يجب ان تنجو ربما يمكننا تمضية الظلام الأبدي معا

Hafta sonunu birlikte geçiririz diye düşünmüştüm ama en azından yemeği beraber yiyebiliriz.
ظننتُ بأننا سنمضي يومين جميلين معاً ولكن لا يزال بمقدورنا إمضاء ليلة جميلة

Uyuruz, uyanırız... işe gideriz, yemek yeriz... arkadaşlarımızla vakit geçiririz...
إننا ننام ونصحو ونذهب للعمل ونأكل نقضى الوقت مع الأصدقاء

(Alyssa) Pek değil. Um, aslında zamanımızın çoğunu Yunusları Araştırma Merkezinde geçiririz.
كلا, نمضي معظم وقتنا في مركز الابحاث مع الدلافين

Kardesini Köpek Kösesi'ne birakir... seninle bas basa vakit geçiririz.
سنضع أخاك في منطقة الجراء بينما نخصص بعض الوقت لك