Aradan o kadar yıl geçti, ama hiç bir günüm seni düşünmeden geçmedi. | Open Subtitles | السنوات من العديد مرت لقد واحد يوم يمر ولم فيكى افكر وانا والا |
Bilmiyoruz çünkü bu yazıların ne kadar etkili olacağını öğrenmek için yeterli zaman geçmedi, sonuçta zaman gerektiren bir süreç. | TED | ونحن لا نعرف، لأنه لم يمر وقت كاف حتى الآن لمعرفة مدى تأثير تلك الأوراق يستغرق وقتا للحصول عليها |
Hiç düşünmemiştim. Aklımın ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | انا حتى لم افكر بها حتى انها لم تمر في بالي |
Bu Kayada bir gün bile geçmedi ki buradan kaçmayı düşünmedim. | Open Subtitles | لم يمضي يوم علي وأنا في هذا السجن لم أفكر فيه بالهروب من هنـــا. |
Benim de eski kocamin esyalarini arabasina dogru camdan disari atmamin üzerinden çok geçmedi. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل منذ القيتُ بتفاهات زوجي السابق من نافذة عربة مسرعة |
Evet, ama son buluşmamız beklendiği gibi geçmedi. | Open Subtitles | بلى، ولكن مقابلتنا الأخيرة لم تسر بشكل جيد |
Henüz 24 saat geçmedi mi? 48 saat geçmeden ...kayıp raporu hazırlayamayız. | Open Subtitles | تعنين أنّه لم يمضِ على إختفائها 24 ساعة, لا يمكننا ملء استمارات لمفقودين حتى تمضي 48 ساعة. |
Hayır. 300 yıldır o kapının eşiğinden kimse geçmedi. | Open Subtitles | لا، لم يقم أحد بتجاوز هذه العتبة منذ ثلاثمئة عام |
Başka kimse geçmedi. Yoksa hatırlardım herhalde. | Open Subtitles | ولم يمر أحد بعد, لأنني كنت سأتذكر ذلك, أليس كذلك؟ |
Ailesini düşünmediği bir an, bir gün bile geçmedi. | Open Subtitles | لا يمر يوم ولا لحظة إلا ويتذكر بها والديه |
Neyse, bu ışık üzerimizden falan geçmedi, direk içimizden geçip göğe yöneldi. | Open Subtitles | هذا الضوء لم يمر من جانبنا ولكن من خلالنا ثم فوق قي السماء |
Şu ana dek Dogville'den kimse geçmedi. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي لم يمر أحداً على دوج في مؤخراً. |
Kazadan beri, yani doktorluk lisansımı iptal ettiğimden beri bir gün geçmedi ki Helen'in hayatını kolaylaştırmak için neler yapabileceğimi düşünmeyeyim. | Open Subtitles | منذ الحادثة عندما تخلّيت عن شهادة الطب لم يمر يوم بدون أن أفكّر |
Bu araba buradan geçmedi. | Open Subtitles | اذا كانت مرت بكشك المرور السابق و لم تمر من هنا. |
Bu dönüşme sürecinde ne doktorlar, ne mankenler ne yeni mezunlar geçmedi mi elinden? | Open Subtitles | ألم تمر الطبيبة و العارضة و مضيفة الطيران و خريجة الثانويه، بهذه المرحلة؟ |
O da kendini sıkıp, geçmesini bekledi. geçmedi. | Open Subtitles | لذا قرر ان يتحمل الى ان تمر الازمة ولكن هذا لم يحدث |
Bu Kayada bir gün bile geçmedi ki buradan kaçmayı düşünmedim. | Open Subtitles | لم يمضي يوم علي وأنا في هذا السجن لم أفكر فيه بالهروب من هنـــا. |
Ortadan kayboldu, üzerinden bir hafta geçmedi ama annemle sen adını ağzına almıyorsunuz. | Open Subtitles | لم يمضي اسبوع واحد على أختفائه، أنت وأمي لا تنطقا اسمه بعد. |
Bu saraya anarşi getirmeye hazır olduğunuzun üzerinden çok zaman geçmedi. | Open Subtitles | لم يمض وقتاً طويلاً على أستعدادكِ لآثارة الفوضي بهذا المكان. |
Ben Ryan, ve bu gece, pek de beklediğim gibi geçmedi açıkçası. | Open Subtitles | .. أنا رايان , و الليلة لم تسر كما توقعت |
Kocamın ölümü üzerinden daha bir hafta bile geçmedi. | Open Subtitles | -لم يمضِ على وفاة زوجي أسبوع -أنا على علم بذلك |
Öyle olmalı. Tuhaf aslında, irtibata geçmedi. | Open Subtitles | لابد من ذلك، مع انه من الغريب بأنه لم يقم بالتواصل |
İş işten geçmedi. Hâlâ vazgeçebilirsin. | Open Subtitles | لم يفت الأوان بعد، يُمكنك التراجع |
Mezuniyet balosuna gidemeyen kız, çünkü beni davet etmek aklının ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | الفتاة التي لم تذهب إلى الحفل العودة لأنه لم يخطر له ان يدعوني |
Kurşun kalem ve boyama kalemlerinin ötesine geçmedi. | Open Subtitles | لم يذهب إلى ماهو أبعد من قلم رصاص وطباشير، أتعلم ذلك. |
Mississippi'nin doğusuna bile geçmedi. | Open Subtitles | لم يذهب في حياته شرقاً أبعد من الميسيسيبي |
Anlaşmaya uymamak aklımdan bile geçmedi. | Open Subtitles | لم يدر قط بخلدي أن أخالف اتفاقياتي |
Kamyon kırmızı ışıkta geçmedi. Bunu sen yaptın. | Open Subtitles | تلك الشاحنة لم تعبر الضوء الأحمر أنتي فعلتي هذا |
Aklımdan geçmedi değil hani ama daha sonra kendimi hapishanede hayal ettim. | Open Subtitles | سأقر لك ، لقد خطرت الفكرة على بالي ولكن بعدها تخيلت نفسي في السجن |
Hurdalarla uğraşıyorum ve elime hiçbir şey geçmedi. | Open Subtitles | و أبحث عن الطعام و ليس لدي شيء لأظهر من أجله. |