Akabe'ye karadan ulaşmak için Nüfüd Çölü'nü geçmeliyiz. | Open Subtitles | لنصل الى العقبة عن طريق البر لابد ان نعبر صحراء النفود |
Biliyorsunuz Kuzey Kuşağı'nı geçmeliyiz, Bayan. | Open Subtitles | تعلمين يجب أن نعبر المنطقة الشمالية يا آنسة |
Fırtına başlamadan bu kanyonu geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعبر ذلك الوادي قبل أن تضرب العاصفة |
Sınırı geçmeliyiz. Genç bir kızla bir adam arıyor olacaklar. | Open Subtitles | يجب علينا عبور الحدود، سوف يبحثون عن فتاة صغيرة ورجل. |
Uzun zamandır bu topraklardayız. Ve harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | . لقد كنا في تلك الأرض لفترة طويلة جدا . يجب أن ننتقل |
Ama bugün geçmeliyiz. Burası gidilecek tek yol. | Open Subtitles | ولكننا يجب أن نمر من هنا اليوم ولا يوجد أية طرق أخري |
Sanırım şimdi gece sonu eğlencelerine geçmeliyiz. | Open Subtitles | والآن اعتقد انه ينبغي ان ننتقل لآخر إحتفالاتنا الليله |
*Yarın sabah Rus hatlarından geçmeliyiz. Sorusu olan? | Open Subtitles | غدا صباحا يجب أن نعبر الخطوط الروسية، أية أسئلة؟ |
- Karşıya geçmeliyiz, hemen! | Open Subtitles | ـ يجب أن نعبر الآن ـ لكن يجب أن نحضر تومنوس |
Karşıya geçmeliyiz, hemen! - Ama Tumnus... | Open Subtitles | ـ يجب أن نعبر الآن ـ لكن يجب أن نحضر تومنوس |
Yedi Taş'a ulaşmak için yalnızca nehrin karşısına geçmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعبر هذا المكان فحسب حتى نصل للأحجار السبعة |
O zaman bu bizim tek seçeneğimiz. Ana yoldan karşıya geçmeliyiz. | Open Subtitles | إذن هذا هو خيارنا الوحيد يجب أن نعبر الطريق الرئيسي |
Arayışımızda başarılı olmak için üstesinden gelmek için bitiş çizgisini el ele geçmeliyiz. | Open Subtitles | الأمر الذي سيجعلنا ننجح في مسعانا. يجعلنا نعبر خط النهاية يدًا بيد. ونتغلب على العقبات. |
Nehri geçmeliyiz. | Open Subtitles | . يجب أن نعبر النهر إلى ميسورى |
İşaret verdiğimde, karşıya geçmeliyiz. | Open Subtitles | عندما أعطيك الإشارة يجب أن نعبر الشارع |
"Işığa ulaşmak için karanlıktan geçmeliyiz." | Open Subtitles | يجب أن نعبر الظلام للوصول إلى الضوء |
Kazan dairesindeki geçitten geçmeliyiz. Avlunun dışına çıkmak için tek yol bu. | Open Subtitles | علينا عبور الممر في غرفة السخّان إنها الطريقة الوحيدة إلى الساحة |
ve bence artık bir sonraki aşamaya geçmeliyiz. | Open Subtitles | وأعتقد أنّه علينا أن ننتقل للمرحلة التالية |
Ama bugün geçmeliyiz. Burası gidilecek tek yol. | Open Subtitles | ولكننا يجب أن نمر من هنا اليوم ولا يوجد أية طرق أخري |
Sanırım şimdi gece sonu eğlencelerine geçmeliyiz. | Open Subtitles | والآن اعتقد انه ينبغي ان ننتقل لآخر إحتفالاتنا الليله |
Kuzeye gidip cephedeki kuvvetlerimize katılmak için çapraz ateşten geçmeliyiz. | Open Subtitles | علينا العبور وسط مرمى النيران لبلوغ الشمال، والإنضمام لقواتنا عند الجبهة |
- İşte bu yüzden özürlerin ve affedişin ötesine geçmeliyiz. | Open Subtitles | ولهذا السبب علينا أن نتجاوز مرحلة الإعتذرات والغفران |