Bu keşif pek çok nedenle önemliydi, ama benim için en önemli kısmı, 'Oumuamua'nın güneş sistemimizin geçmişi hakkında vereceği bilgiler. | TED | الآن هذا الاكتشاف مهم جدًا لعدة أسباب، لكن المهم لي هو ما يمكنه إخبارنا عن تاريخ نظامنا الشمسي. |
Edebiyattaki ve filmlerdeki canavarların geçmişi hakkında bir kitap yazmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و أحاول كتابة كتاب عن تاريخ الوحوش في الأفلامِ والأدب. |
geçmişi hakkında bir şeyler öğrenmek için, pedere gitti. Ama geç kalmıştı. | Open Subtitles | يذهب إلى رؤية الكاهن لسؤاله عن ماضيه لكنه يصل متأخراً بلحظات قصيرة |
Lütfen, baş rahiple onun geçmişi hakkında konuşmayın. | Open Subtitles | أرجوك سيدي ، لا تحدث رئيس الدير عن ماضيه |
-Ülkenin korkunç geçmişi hakkında çocukları eğitme kısmını kastetmiştim, toplama kampları kısmını değil. | Open Subtitles | -ماذا؟ -أقصد "تثقيف الأطفال عن الماضي المروع للبلد"، وليس القسم المتعلق بـ"معسكرات الاعتقال". |
Hala eski hizmetkarlarıyla yaşıyorlar, sanırım Rucastle'ların geçmişi hakkında öyle çok şey biliyorlar ki onlardan ayrılmaktan zorlanmışlar. | Open Subtitles | ومازالوا يعيشون مع خدمهم, والذين يعلمون ,ربما ,الكثير عن ماضى روكاسيل ولكنه وجد صعوبة فى الابتعاد عنهم. |
Kadınlarla olan geçmişi hakkında neler biliyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعرف عن تاريخه مع النساء؟ |
Eğer Lou'nunkine erişebilirsek tüm kumar geçmişi hakkında bilgiye de ulaşmış oluruz. | Open Subtitles | لو استطعنا الوصول لبطاقة (لو)، فستكون لدينا معلومات حول تاريخ قِماره كلّه. |
Phillip Connor'ın iş geçmişi hakkında ne biliyoruz? | Open Subtitles | ما الذي نعرفه عن تاريخ وظائف فيليب كونور؟ |
geçmişi hakkında bilgi sahibi misiniz bilmiyorum ama açık konuşmak gerekirse, Darius tehlikelidir. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذي تعرفُه عن تاريخ إبني، ولكن أريد أن أكون واضحًا داريوس? |
Hey, hazır aramışken evin geçmişi hakkında bir şey bilmediğinden emin misin? | Open Subtitles | مهلا، انتظر لحظة. هل أنت متأكد أنك لا تعرف أي شيء ... عن تاريخ المنزل؟ |
Kaufman, Chauncey Gardiner'ın geçmişi hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | (كوفمان), أحتاج لبعض المعلومات عن تاريخ (تشونسي البستاني) |
Neden hiç geçmişi hakkında konuşmadığını hep merak ettim. | Open Subtitles | كنت أتسآءل, لما لم يتحدث مطلقاً عن ماضيه, و الآن عرفت |
geçmişi hakkında hiçbirşey bilmeden... | Open Subtitles | دون أن يعلم أي شيء عن ماضيه الغريب |
O da bir mesele. geçmişi hakkında daha çok şey öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | هذا شيء اخر نريد ان نعرف اكثر عن ماضيه |
geçmişi hakkında bilgi toplaması ve soruşturmada FBI'a yardım etmesi için avukatı dünyanın en iyi bellek dedektifi kurumu Mindscape'in hizmetini sağladı. | Open Subtitles | وكل محاميه الخاص وكالة "مايند سكيب"، أكبر وكالة تحقيق ذّاكرة في العالم، لجمع معلومات عن ماضيه ومُساعدة مكتب التحقيقات الفيدرالية في التحقيق. |
Görünüşe göre baban, annenle Diana'nın geçmişi hakkında epey araştırma yapmış. | Open Subtitles | عن الماضي الأم وديانا. |
Eşinizin geçmişi hakkında bazı şeyler biliyoruz, bayım. Gizli kalmasını istediği şeyler. | Open Subtitles | نحن بالفعل نعرف اشياء معينة عن ماضى زوجتك أشياء ارادت ان تظل مخفية. |
Kinney, geçmişi hakkında ne buldun? | Open Subtitles | (كيني), ماذا وجدتِ عن تاريخه ؟ |
Catherine'in tıbbi geçmişi hakkında size birkaç sorum olacak. | Open Subtitles | لديّ بعض الأسئلة لك حول تاريخ (كاثرين) الطبي. |