Oysa ki operasyonun gece vakti yapılmasının çok tehlikeli olacağını söylemiştik. | Open Subtitles | أخبرناهم انه من الخطر جداً ان نقوم بهذه العملية في الليل |
Genellikle gece vakti ortaya çıkar ve deliğine yakın durur. | Open Subtitles | يَظْهرُ في الغالب في الليل ويَبْقى على مقربة إلى فتحتِه. |
Uzun lafın kısası... Peşlerinde olduğumuzu anladıkları zaman bir gece vakti sıvışıp gittiler. | Open Subtitles | للإختصار فقد فطنوا إلى أننا علمنا بأمرهم فقاموا بسرقة المخزن كاللصوص في الليل |
Bir kar fırtınasının ortasında, tek motoru yanmış gece vakti , tamamen dolu bir F-22'yi indirdim yani benim için endişelenme. | Open Subtitles | هبطت بطائرة ال اف22 بكامل بكامل حمولاتها ليلاً في وسط عاصفة ثلجية مع محرك واحد مشتعل لذلك لا داعي للقلق عني |
Ne zaman gece vakti sis yürüyüşüne çıksan yüreğim ağzıma geliyor. | Open Subtitles | كلما خرجت ليلاً للسير في الضباب يساورني القلق الشديد |
Fall River'da gece vakti tek başına dolaşmana izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكن أن تسيري بجانب نهر فال وحدك في الليل |
Aynı zamanda, size Notre Dame'ın gece vakti ışıltısını gösterebilirim. | TED | وفي وقتٍ واحد، أستطيع أن أريكم كاتدرائية نوتردام المتوهجة في الليل. |
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış. | Open Subtitles | إنهم يقولون بأنّ ليس على الرجل العـاقل أن يمرّ بهذا النهر في الليل |
- Özür dileme. - gece vakti araba kullanmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تقود في الليل, لا أريده أن يقود بالليل فأنا أقلق |
Dört kırmızı ışık geçtin hiçbir şey göremiyorsun ve gece vakti gözlüğün olmadan araba kullanıyorsun! | Open Subtitles | لا تستطيع رؤية أي شيء وتقود في الليل بدون إرتدائك للنظارات |
İkimiz de gece vakti kapı çalınca .oldukça korktuk. | Open Subtitles | أعتدنا كلانا أن نهلع عندما يطرق ذلك الباب في الليل. |
gece vakti daglarda at biniyorum. | Open Subtitles | كنت على ظهر الحصان أجول في الجبل في الليل |
gece vakti saldırdı bir anda herkesi katletti. | Open Subtitles | هاجمَتْنا ليلاً ذبحَتْ كلّ شخصٍ بضربةٍ واحدة |
...sonrasında ofise gitmek için gece vakti evden ayrılırdı. | Open Subtitles | ومن ثم قرر الذهاب ليلاً بوقت متأخر لمكتبه. |
Bu meşhur deyime rağmen, gece vakti saldırıya geçtiler. | Open Subtitles | ومن الواضح ان الهنود لايهاجمون ليلاً |
gece vakti ormanda ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا تفعلون يا رفاق ليلاً في الغابة؟ |
gece vakti yola çıkmazlar zaten... | Open Subtitles | لن يستطيعوا الوصول إلى هنا ليلاً |
Gün boyu uyuyup gece vakti avlanan şeyler. | Open Subtitles | ثمة أشياء تنام نهاراً وتصطاد ليلاً |
gece vakti buna niye kafa yoruyorsun? | Open Subtitles | لماذا تزعجي نفسك في هذا في منتصف الليل ؟ |
Cihazımın, gece vakti, büyükbabamın ayakta gezindiğini ilk yakalayışı asla unutamayacağım bir şey. | TED | الشيء الذي لن أنساه أبدًا هو حين كشف جهازي لأول مرة تجول جدي ليلًا. |
gece vakti ne olursa olsun hep her sabah güneşin doğuşunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أستمر بالتفكير بشأن حقيقة أنه مهما يحدث أثناء الليل فستشرق الشمس كل صباح |
Ama işte gece vakti renkleri seçmek zor oluyor. | Open Subtitles | إنما المشكلة أنه من الصعب رؤية اللون خلال الليل |