Bu yüzden Yüksek Ordu Komutası gecikmeksizin barış getirme teklifini talep ediyor. | Open Subtitles | لذا فإن القيادة العُليا للجيش تتطلب إقتراحاً لجلب السلام يجب أن يتمّ بدون تأخير |
Umuyorum ki İngiliz hükümeti, Fransa ve Rusya'nın yanında olduğunu gecikmeksizin ilan edecektir. | Open Subtitles | -أتمنى أن تعلن الحكومة البريطانية وقوفها بجانب فرنسا وروسيا -دون أي تأخير. |
Önemli şeylerle ilgili kuralları bilirsin. Senden sonraki elemana gecikmeksizin teslim edersin. | Open Subtitles | وأنت تعلم قوانين البطاطا الحارة تمررها إلى الرجل التالي, بدون تأخير... |
Kuzeni Vaftizci, gecikmeksizin öldürülmeli. | Open Subtitles | ابن عمه المعمدان يجب قتل دون تأخير. |
Bu nedenle Luther'ın gecikmeksizin gözaltına alınmasını istiyoruz. | Open Subtitles | ولهذا السبب نحتاج إلى (لوثر) في الحجز بدون أي تأخير |