"geldiğim için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقدومي
        
    • لمجيئي
        
    • على مجيئي
        
    • على القدوم
        
    • لأنني أتيت
        
    • بقدومي
        
    • لأني أتيت
        
    • للظهور
        
    • للمجيء
        
    • لأنى جئت
        
    • لحضورى
        
    • عن قدومي
        
    • على المجيء
        
    • على قدومى
        
    • عن زيارتي
        
    Böyle habersiz geldiğim için özür dilerim. Hayır, önemli değil. Pekala. Open Subtitles أسفة لقدومي هكذا بدون موعد لا , لا , هذا جيد
    Erken geldiğim için üzgünüm ama hazırlanmak için biraz zamana ihtiyacımız olacağını düşündüm. Open Subtitles - أمي - آسفة لقدومي مبكراً لكني أعتقد بأننا سنحتاج وقت أضافي للاستعداد
    Günaydın bayan Lamb. Bu kadar erken geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles صباح الخير سيدة لامب آسف لمجيئي في ساعة مبكرة
    Yanına geldiğim için kusura bakma. Open Subtitles آسفة لمجيئي إلى هنا، كنتُ أحاول تقديم المساعدة ليس إلاّ
    - Geçen hafta geldiğim için özür dilemek istiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أجعل هذا الصعب لكني أردت الإعتذار على مجيئي الأسبوع الماضي
    Böyle geldiğim için çok özür dilerim. Open Subtitles ينغي علي الاعتذار على القدوم هكذا بشكل مفاجئ
    Tanrım, bu odada neler döndüğünü görmeye geldiğim için çok mutluyum. Open Subtitles يا إلهي, أنا مسرور لأنني أتيت لأرى ما يحدث في هذه الغرفة
    Umarım elveda demek için yanına geldiğim için sana zarar vermiyorumdur. Open Subtitles أنا أتمنى بأنني لم أسبب لك المزيد من المشاكل، أكثر منها مساعدتك بقدومي أليك.
    Aramadan geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles انظري, أنا آسف لأني أتيت إلى هنا من دون اتصال
    Mezarlığa geldiğim için Kızılderili beni öldürmek zorundaydı. Open Subtitles اضطر الهندي أن يقتلني لقدومي إلى موقع الدفن
    Şey, vefatı, buraya bir borcu istemeye geldiğim için kendimi kötü hissetmeme neden oldu. Open Subtitles كونه متوفى يجعلني بالتأكيد أشعر بالرهبة لقدومي إلى هنا لأسترجاع ديـن
    Habersiz geldiğim için özür dilerim. Ne demek. Çok iyi yaptın. Open Subtitles انا أسفة لقدومي بهذا الشكل لا، أنا سعيد أنك فعلت فقد اردت أن اتحدث اليك منذ الجنازة
    Bu saatte habersiz geldiğim için kusura bakma. Open Subtitles هاي , آسفة لمجيئي هكذا بعد انتهاء ساعات العمل
    Sana geldiğim için canın sıkıldı sanırım ama babanın da sorunları vardı. Open Subtitles يبدو أنك مستاء، لمجيئي إليك الآن ولكن والدكَ كانت مشاكل أيضاً
    Bu kadar geç geldiğim için üzgünüm, yarın okulda olamayacağım o yüzden... Open Subtitles اسفة لمجيئي في وقت متأخر لن آتي المدرسة غدا
    Bir anlaşmaya varabileceğimizi umarak geldiğim için pişmanım. Open Subtitles أندم على مجيئي لهذا المكان بافتراض أنني قد أجد المصالحة
    Habersiz geldiğim için özür dilerim, Majesteleri. Open Subtitles أنا متأسف على القدوم ! بدون سابق إنذار، مولاتي
    geldiğim için çok şanslısın o zaman. Sandığından daha şanslısın. Open Subtitles حسناً، ألست محظوظاً لأنني أتيت محظوظ بأكثر مما تتصور
    Size geldiğim için kendimi dönek bir fare gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر كما لو أني واشي بقدومي إليك
    Bak, haber vermeden geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles انظري, أنا آسف لأني أتيت إلى هنا من دون اتصال
    Bu şekilde geldiğim için üzgünüm Ajan Gibbs, ama bugün postayla bir şey geldi. Open Subtitles اممم,أسفه للظهور هكذا عميل جيبز ولكن شئ ما قد أتى فى البريد هذا الصباح
    Buraya geldiğim için her zaman mutluyum. Open Subtitles أنا سعيدة جدا للمجيء إلى هنا
    geldiğim için üzgünüm. Open Subtitles أنا أسفة لأنى جئت.
    Her neyse, dün gece geldiğim için... tekrar özür dilerim. Open Subtitles على اى حال , اعتذر مرة اخرى لحضورى ليلة امس
    Buraya sarhoş geldiğim için özür dilemek istedim. Open Subtitles أردت الأعتذار عن قدومي الى هنا ثملا.
    Bir cumartesi günü böyle biçimsiz bir saatte geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles سامحيني من فضلك على المجيء فى وقت غير مناسب كهذا، في يوم سبت
    Buraya geldiğim için beni bağışlayın. Sizi görmeliydim. Open Subtitles أعذرنى على قدومى هنا , كان لابد ان أراك
    Böyle habersiz geldiğim için kusura bakma. Open Subtitles أعتذر عن زيارتي التي أتت بدون سابِق انذار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more