"geldiğine inanamıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أصدق أن
        
    • أستطيع أن أصدق أن
        
    • أصدق أنكِ جئتِ
        
    • أصدق بأنك قدت
        
    • أصدّق أنّ
        
    • لا أصدق أنك أتيت
        
    • لا أصدق أنه آتِ إلى
        
    • لا أصدق بأنها جاءت
        
    • التصديق بأنك
        
    • أستطيع أن أصدق أنك دخلت
        
    • أستطيع تصديق إنك
        
    • أن أصدق أنك دخلت لهنا
        
    • أصدق أن هذا
        
    Bugünün geldiğine inanamıyorum. Sana ilk kez sürüş dersi veriyorum. Open Subtitles لا أصدق أن هذا اليوم قد جاء، آخذك لأول درس قيادة لك
    Bu koltuk işte. Bugünün geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles ‫هذا هو الكرسي ‫لا أصدق أن هذا اليوم قد حلّ
    Bunca yolu geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أن تأتي جميع هذه الطريقة.
    geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنكِ جئتِ
    Fresno'dan buralara kadar geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ان أصدق بأنك قدت كل تلك المسافة من (فريزنو)
    Bunu başıma geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles أتعلم، لا أصدّق أنّ هذا يحدث لي..
    Bu anın en sonunda geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن هذه اللحظه حانت اخيراً.
    Bunların benim başıma geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أصدق أن هذه هي حياتي
    Sadece bu günlerin geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أصدق أن هذا اليوم ما نعيشه
    21. yüzyılda başıma bunun geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحدث في القرن 21.
    geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنكِ جئتِ
    Fresno'dan buralara kadar geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles (لا أستطيع أن أصدق بأنك قدت كل تلك المسافة من (فريزنو
    Bunun başıma geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنّ هذا يحدث لي.
    10 saatlik uçak yolculuğundan yeni geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنك أتيت للتوّ من رحلة سفر عشر ساعات.
    Buraya geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه آتِ إلى هنا
    geldiğine inanamıyorum. Bu hiç adil değil. Annem partideki her şeyin mükemmel olması için o kadar da uğraşmışken birden babam çıkıp her şeyin ortasına sıçıveriyor. Open Subtitles لا أصدق بأنها جاءت, هذا ليس عدلًا، أمي عملت جاهدةً لتجعل كل شيء كامل للحفلة
    Evinden sıvışıp, buraya beni görmeye geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني التصديق بأنك تسللت خارج منزلك فقط لكي تأتي لرؤيـتـي
    Buraya 30 yaşındaki taş gibi biriyle geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أنك دخلت لهنا برفقه فتاه مثيره في الثلاثين
    Bu çok utanç verici baba, buraya geldiğine inanamıyorum. Ne? Open Subtitles يا إلهى ، هذا يسبب إحراجاً بالغاً يا أبى لا أستطيع تصديق إنك هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more