"geldiğinizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • بقدومك
        
    • أتيتم
        
    • جئتم
        
    • قادمين
        
    • مجيئك
        
    • بوصولك
        
    • بقدومكم
        
    • أتيتما
        
    • قدومكم
        
    • وصلتم
        
    • قدمتم
        
    • قدومكما
        
    • تأتون
        
    • تأتي هنا يا
        
    • تدخلون
        
    Bana geldiğinizi haber verdi, yardım edip edemeyeceğimi sordu. Open Subtitles أرسل إلي برقية ويعلمني فيها بقدومك وطلب ان اساعدك إذا استطعت
    Çünkü kimi görmeye geldiğinizi biliyorum. Open Subtitles عن التحدث الأن, لأني أعلم من أتيتم هنا لتروه
    Tesadüfen mi bir araya geldiğinizi sanıyorsunuz? Open Subtitles عل تعتقدون انكم جئتم الى هنا كلكم بالصدفة ؟
    geldiğinizi 5 dakika önce duydum. Open Subtitles لقد سمعت اصواتكم وانتم قادمين من خمس دقائق
    İstediğiniz kadar zaman verilse bile buraya neden geldiğinizi anlayamazsınız. Open Subtitles في مهلة محددة ولكن حينها لن تعلم أبداً سبب مجيئك
    Bahçeden buyurun hanımefendi. geldiğinizi ona haber veririm. Open Subtitles عبر الحديقة من فضلك آنستي سأعلمها بوصولك
    Geçitten geldiğinizi ilk duyduğumuzda Novus'tan olabileceğinizi düşündük. Open Subtitles عندما سمعنا بقدومكم عبر البوابة اعتقدنا أنكم من نوفوس
    Senin ve halkının buraya barış için geldiğinizi söylemiştin. Open Subtitles قلتِ لي أنّكِ و شعبكِ أتيتما إلى هنا مسالمين
    Sizin niye buraya geldiğinizi bilmiyorum, ama ben Onun adını yüceltmek için geldim. Open Subtitles لا أعرف ما الغاية من قدومكم لكن انا أتيت لتمجيد اسم الربّ
    -Şu ağaçların yanından. geldiğinizi haber veririm. Open Subtitles مباشرة على الجانب الآخر من تلك الأشجار، سأخبره بقدومك
    Bir dakika bekleyin, Albay Ehrhardt'a geldiğinizi söyleyeyim. Open Subtitles -انتظر للحظات و سأعلم الكولونيل ايرهارد بقدومك
    Çocuğa olanlar için beni almaya geldiğinizi Biliyorum. Lonnie Garth? Open Subtitles أعلم بأنكم أتيتم لأخذي بسبب ما حصل لذلك الصبي
    Yolun aşağısından geldiğinizi duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنكم أتيتم إلى هنـا تسرني مقابلتك
    Kendi iradenizle, bu gergin durumu düzeltmek için geldiğinizi umuyordum. Open Subtitles كنتُ آمل أنّكم جئتم جميعاً بمحض إرادتكم بعين جادّة في تخفيف الموقف المتوتر
    Hâlâ neden bu akşam geldiğinizi anlamış değilim. Open Subtitles لا أعرف حتى لماذا جئتم الليلة.
    Genellikle arkamı kollarım ama sizin geldiğinizi duymadım. Open Subtitles اخبرونى اننى امتلك عينين فى مؤخرة رأسى لكنى حتى لم اراكم وانتم قادمين
    Sizin, bizi kurtarmaya mı yoksa öldürmeye mi geldiğinizi tartışıyorduk. Open Subtitles كانت هنالك مناظرة جوهريّة حول إذا ما كان قومك قادمين لإنقاذنا أو لقتلنا
    İstediğiniz kadar zaman verilse bile buraya neden geldiğinizi anlayamazsınız. Open Subtitles في مهلة محددة ولكن حينها لن تعلم أبداً سبب مجيئك
    Ben, Yüzbaşı Lee ve Ajan Dunham'a geldiğinizi bildireyim. Open Subtitles سأخبر النقيب (لي) و العميلة (دونام) بوصولك.
    Babam sizin geldiğinizi öğrendi, sonra da onu götürdü. Open Subtitles -ماذا تقصدين بذلك؟ أبي علم بقدومكم فأخذها
    Doktor tam zamanında geldiğinizi söylüyor. Open Subtitles يقول الطبيب أنكما أتيتما في الوقت المناسب
    Yarın sabah uyandığınızda, göle geldiğinizi hatırlamayacaksınız. Open Subtitles وعندما تستيقظنَ من النوم لن تذكرنَ شيئاً عن قدومكم إلى البحيرة
    İyice bakın, çünkü arada bir olsa, buraya nasıl geldiğinizi kendinize soruyorsunuzdur. Open Subtitles انظروا بتمعن شديد و تام لأنه سيتبادر لذهنكم حالاً سؤالاً و هو كيف أنكم وصلتم لمثل هذا المكان ؟
    Onlara grevi bırakıp kuzeye iş bulmak için, ...geldiğinizi söyleyin. Open Subtitles أخبروهم أنكم قدمتم من الشمال ,لإيجاد عمل
    Yani bu yüzden mi Buell Green'e geldiğinizi söylüyorsunuz? Open Subtitles إذن هل أنتما تقولان هذا هو سبب قدومكما إلى مستشــــفى بويل الأخضر؟
    Buraya geldiğinizi dünyanın yarısının görmüş olması kötü. Open Subtitles هذا سيء للغايه، نصف سكان العالم رأوكم تأتون إلى هنا
    Bay Rodgers geldiğinizi görmek ne kadar güzel. Open Subtitles لطيف منك ان تأتي هنا يا مستر رودجرز
    Ne olmuş? geldiğinizi duydum ve saklandım. Open Subtitles كنت قد سمعتكم جميعاً تدخلون لذا توجب عليّ الإختباء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more