"gelebilirler" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيصلون
        
    • سيأتون
        
    • سيدخلون
        
    • أن يأتوا
        
    • يمكنهم المجيء
        
    • يمكنهم القدوم
        
    • بمقدورهم القدوم
        
    • تنتهي بهزيمة
        
    Atletler her an stada gelebilirler! Open Subtitles العدائون سيصلون الى خط النهاية في أي لحظة
    Salaklaşma. Vermesem nasıl gelebilirler ki? Open Subtitles لا تكن أحمق ، كيف كانوا سيصلون إلى هنا ؟
    Elinizi çabuk tutsanız iyi olur, çünkü adamlarım her an gelebilirler. Open Subtitles من الأفضل لكما أن تسرعا لأن رجالي سيأتون في أيّة لحظة
    Her an gelebilirler o yüzden hazır bekliyorken kim biraz daha şarap ister? Open Subtitles حسنٌ, سيأتون في أي لحظة، لذا بينما ننتظر, من يرغب بالمزيد من النبيذ؟
    Her an gelebilirler ve Baal beni yine öldürebilir. Open Subtitles سيدخلون في وقت و سيقوم بال بقتلي ثانية
    Bu yüzden bu evi de bulabilirler. Buraya gelebilirler. Open Subtitles وهكذا يمكنهم أن يجدوا هذا المنزل ويمكن أن يأتوا هنا
    Tamam, gelebilirler bak. Gördün mü? Onlar da geliyorlar, tamam. Open Subtitles حسناً, يمكنهم المجيء, انظري جيد, انظري, سوف يأتون معنا, حسناً
    Polisi aradım, her an gelebilirler. Open Subtitles لقد اتصلت بالشرطة سيصلون أيّ لحظة الآن
    Polisi aradım, her an gelebilirler. Open Subtitles لقد اتصلت بالشرطة سيصلون أيّ لحظة الآن
    Sağlık görevlilerini aradım. Her an gelebilirler. Open Subtitles لقد اتصلت بالاسعاف سيصلون في أي لحظة
    Her an gelebilirler. Git üstünü değiştir. Open Subtitles حسناً، سيصلون هنا في أي وقت غير ثيابك
    Gece nöbetindeki muhafızlar her an gelebilirler. Open Subtitles الحُرّاس في نوبتهم الليلية سيأتون إلى هنا في أيّة لحظةٍ
    Bulunduğunuz bölgede aktif gerilla birliklerine rastlamadık Alpha-Margot, ancak patronlarını güvenli bir yere götürdükten sonra sizi bulmak için geri gelebilirler. Open Subtitles أننا لا نرى أيّ متمردين في منطقتكم يا ألفا مارغو، لكن يجب عليكم أن تبقوا يقظين، لأنهم سيأتون للبحث عنكم،
    Sonrasında sana gelebilirler. Open Subtitles أعتقد أنهم سيأتون إليك قريبًا.
    Her an gelebilirler. Open Subtitles سيأتون في أي لحظة الآن
    Dışarıdaki adamları her an gelebilirler. Open Subtitles رجاله بالخارج سيدخلون في أى دقيقة
    Uzaklardan buralara gelebilirler, ...böylece kutsal hatıralarıyla huzur ve sessizlik içinde bir saat geçirebilirler. Open Subtitles يمكنهم أن يأتوا من أي مكان وقضاء ساعة مع ذكرياتهم الثمينة في سلام و راحة
    - Nina'ya gelebilirler. Open Subtitles - يمكنهم المجيء إلى منزل (نينا)
    John ve Ethan ise istedikleri zaman yanına gelebilirler. Open Subtitles "جون" و "إيثان" يمكنهم القدوم وقتما يريدون
    Ailem... bir kaç günlüğüne Los Angeles'te olacaklar ve etkinliğe gelebilirler mi merak ediyorlardı. Open Subtitles والداي إنهم في لوس انجلوس لعدة أيام وكانوا يتساءلون عما اذا كان بمقدورهم القدوم إلى الحدث معنا
    Fareler ve insanlar en iyi planların üstesinden bile gelebilirler. Open Subtitles افضل ما في خطتك انها تنتهي بهزيمة في اخر لحظة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more