İki insanı öldürdü bile-- Geleceğimiz için iyi bir örnek sayılmaz. | Open Subtitles | لقد قتلت شخصان حتى الأن إنها ليست بالتأكيد فتاه الدعايه لمستقبلنا |
Ama bazen bizim karanlık anları Geleceğimiz için tuşunu basılı tutun. | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان لدينا أحلك لحظات الاستمرار على مفتاح لمستقبلنا. |
Ve samimi olarak inanıyorum ki biz zor şeyleri yapabiliriz, sadece onlar için değil, kendimiz için ve Geleceğimiz için. | TED | وأعتقد بكل صدق أنه يمكننا القيام بأشياء صعبة، ليس فقط من أجلهم، لكن من أجلنا ومن أجل مستقبلنا. |
Bu Geleceğimiz için iyi bir şey ama yine de bazen--- | Open Subtitles | هذا جيد، كما تعلمون للمستقبل ولاستقرارنا ...لكن ما زال، في بعض الأحيان |
Geleceğimiz için tek yol bu. | Open Subtitles | لأجل المستقبل ! إنه الخيار الوحيد |
Pek çokları için bu toplantı, Geleceğimiz için yürütülen bir savaşa dönüşmüş durumda. | Open Subtitles | بالنسبة للكثيرين كان الإجتماع عبارة عن معركة من أجل المستقبل |
Kabul etmesi acı veriyor ama, hayatımda ilk kez Geleceğimiz için gerçekten endişeleniyorum. | Open Subtitles | يؤلمني الاعتراف ولكن لاول مرة في حياتي انا بصدق خائفة على مستقبلنا |
Evleneceğiz, bu durum bizim Geleceğimiz için önemli değil. | Open Subtitles | سنتزوّج ، هذا ليس له علاقة بمستقبلنا. |
Bu denli yüksek ölçüde kentleşmeye nasıl ulaştık ve Geleceğimiz için ne anlama geliyor? | TED | كيف وصلنا إلى مثل هذه المرحلة العالية من التحضر وماذا يعني هذا بالنسبة لمستقبلنا ؟ |
Yani, insan seviyesinde bir zekaya ulaşırlarsa ya da, gayet mümkün, insan zekasının da ötesine ulaşırlarsa bu Geleceğimiz için bir umut tohumu olacaktır. | TED | إذاً، اذا حققت ذكاء بمستوى الإنسان أو، محتمل جداً، أكثر من معدلات ذكاء الإنسان، يمكن أن يُحدث هذا بذور أمل لمستقبلنا. |
Ben yine Philippe'e gidersem, sen de oyun konsolunu geri alırsan finansal Geleceğimiz için hiçbir fedakarlıkta bulunmamış oluruz. | Open Subtitles | اذا كنت سأعود الى فيليبس و انت ستستعيد لعبتك فنحن لا نُضحى بشىء لمستقبلنا المالى |
Bu göreve inandığımı, ve Geleceğimiz için vaat ettiklerine inandığımı şahsen söylemek için buraya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأننى أريد أن أخبركم وجهاً لوجه بما أأومن به بهذه المهمة وما تعنيه لمستقبلنا |
İkincisi, Geleceğimiz için olağanüstü bir güç olacak yapay zekâ oluşturmak için belli bir şekilde görünmenize veya mühendislik ya da teknoloji geçmişinizin olmasına gerek yok. | TED | وثانيًا: أرجو أن تتأملوا فكرة أنكم لستم مطالبين بمظهر معين أو خلفية معينة في الهندسة أو التكنولوجيا لتصميم الذكاء الاصطناعي، الذي سيصبح قوة استثنائية لمستقبلنا. |
Ama biz bunu şu an için yapmıyoruz bunu Geleceğimiz için yapıyoruz. | Open Subtitles | ..ولكن نحن لا نفعل ذلك للآن نفعله من أجل مستقبلنا |
- Her ne yaptıysan bizim için yaptın. Geleceğimiz için. | Open Subtitles | كل شيء فعلته، فعلته من أجلنا، من أجل مستقبلنا |
Geleceğimiz için seni zinde tutmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كنت بحاجة للحفاظ على مهاراتك من أجل مستقبلنا |
Sen de farkındasındır, bu iksir Geleceğimiz için tek çare. | Open Subtitles | فهذا الشراب كما تريان... هو وسيلتنا الوحيدة للمستقبل |
Bu parayı Geleceğimiz için ayırmayacağız. | Open Subtitles | لن نحتفظ بهذا المال للمستقبل |
Belle olmaktan vazgeçmeye hazır olduğunu düşünüyorsan, bize Geleceğimiz için bir fırsat ver ve gelip benimle buluş. | Open Subtitles | ان كنت تعتقدين انك تستطيعين (ان تتوقفي عن كونك (بيل امنحينا فرصة للمستقبل وتعالي وقابليني |
Geleceğimiz için hazırlanıyoruz. | Open Subtitles | نتجهّز لأجل المستقبل. |
Sadece hayatlarımız için savaşmayacağız Geleceğimiz için de savaşacağız. | Open Subtitles | إنّا لا نُقاتلُ من أجل حيواتنا فحسب... إنما نحاربُ من أجل المستقبل. |
Ve son olarak, hiç olmazsa değil, barışa ve kadınlara yatırım yapmalıyız, sadece yapılması doğru şey olduğu için değil, sadece hepimiz için sürdürebilir ve kalıcı bir barış inşa etmede yapılması doğru şey olduğu için değil, aynı zamanda Geleceğimiz için. | TED | وأخيراً وليس آخراً ، يجب أن نستثمر في السلام والنساء معاً ، ليس فقط لأنه الشيئ الصواب لكى نفعله ، ليس فقط لأنه ما يجب علينا جميعاً فعله من أجلنا كلنا لكى نحصل على سلام دائم ومستمر في الحاضر فقط ، بل من أجل المستقبل أيضاً . |
.. ve Geleceğimiz için ondan ufak bir ibret alaım | Open Subtitles | مع نظرة خاطفة على مستقبلنا (ناتالي كينر) |
Ben Geleceğimiz için uğraşıyorum burada. | Open Subtitles | ، أنا أهتم بمستقبلنا |