Öyle ki devrimden hemen önce demiştik ki Mısır halkı hayatları hakkında daha kötü hissetmemişlerdi sadece bunu değil, bir de geleceklerinin daha iyi olmayacağını da düşünüyorlardı. | TED | إذن قبل الثورة تماما قلنا أن المصريين لم يشعروا بأسوأ من ذلك حول حياتهم، لكن ليس ذلك فقط، توقعوا أن مستقبلهم لم يكن بإمكانه أن يصبح أفضل. |
İnsanların geleceklerinin olmaması mı, geleceklerini kaybetmiş olmaları mı? | Open Subtitles | الناس ليس لديهم مستقبل الناس قد خسروا مستقبلهم |
geleceklerinin tamda burada kararlaştırılacağını anlamış görünüyorlar, bir sürü olarak. | Open Subtitles | بأن مستقبلهم سوف يتحدَّد هنا, كزمرة واحدة |
geleceklerinin gerçek olduğunu düşünüyorlar, hala sana bağlı olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنّ هذا هو مستقبلهم الحتمي لا يعلمون أنّ القرار عائدٌ إليك |
İsterseniz bana deli deyin ama bence bu çocuklar bir anlık, bir saniyelik bir daha tekrarlanmayacak bir hatalı karar sebebiyle parlak geleceklerinin karartılmasını hak etmiyor. | Open Subtitles | نادوني بالمجنون،ولكنني لا أعتقد انهم يستحقون ان يتم تدمير مستقبلهم من أجل خطأ مؤقت ولحظي ولن يتم تكراره ابداً |
- Bana geleceklerinin Kaliforniya'da olduğunu söyleyip duruyorlar. | Open Subtitles | لا ينفكون بإخباري أن مستقبلهم في كاليفورنيا. |
geleceklerinin öldüğünü ve yeni bir geleceğe ihtiyacları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأن مستقبلهم يفنى لذا هم فى حاجة الى مستقبل جديد |
Çocuklarının geleceklerinin ne kadar önemli olduğunu düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تفكر عن الأطفال معلومات عن مدى أهمية مستقبلهم. |
Bakın, evimizde olmayabiliriz ama sizi temin ederim ki onların geleceklerinin cephe hattındayız. | Open Subtitles | انظروا، أعلم أننا لسنا بالوطن ولكنأؤكدلكم... أننا الخطوط الأمامية لتأمين مستقبلهم |