Bunun için Creative Commons gelişmekte olan ülkeler lisansını geliştirdi. | TED | لذا فقد قامت منظمة Creative Commons بتطوير رخصة الدول النامية. |
Ve bu, gelişmekte olan ülkeler kavramının oldukça şüpheli olduğunu gösteriyor. | TED | وهذا يوضح أن مفهوم الدول النامية مشكوك فيه. |
Birleşmiş Milletler'de bir Sovyet delegesi alaycı bir şekilde ABD’nin gelişmekte olan ülkeler gibi dış yardım alması gerektiğini ileri sürdü. | TED | اقترح مندوب الاتحاد السوفيتي في الأمم المتحدة ساخرا أن الولايات المتحدة يجب أن تتلقى مساعدات خارجية كحال الدول النامية. |
Bu kaynak yeryüzüne ait kimyadır. Hepimiz buna sahibiz. Bu demektir ki, bu teknoloji Birinci Dünya ülkeleri için olduğu kadar gelişmekte olan ülkeler için de uygundur. | TED | هذه كيمياء الأرض. لدينا جميعاً. الأمر الذي يعني أن هذه التكنولوجيا مناسبة تماماً بالنسبة للبلدان النامية كما هو الحال بالنسبة لبلدان العالم الأول. |
Sonra bir endüstri mühendisi oldum... Ürün geliştirme mühendisi... ve özellikle verimli (mayın, hastalık vb.) tespit teknolojileri üzerine yoğunlaşmıştım. Aslında gelişmekte olan ülkeler için en elverişli olan teknolojiler üzerine... | TED | أصبحت مهندس صناعي -- مهندس في مجال تطوير المنتجات -- وركزت على تقنيات الكشف الملائمة، في الواقع لأول مرة أول التكنولوجيات المناسبة بالنسبة للبلدان النامية. |
Bir ekonomist olarak tabii ki gelişmenin, ticarete açılmanın gelişmekte olan ülkeler için çok iyi olduğunun farkındayım. | TED | لذا من الواضح أنني كخبيرة إقتصادية على دراية عميقة بحقيقة أن التنمية و الإنفتاح التجاري هو أمرٌ جيد للدول النامية |
Bu oldukça karmaşık bir soru. Bence gelişmekte olan ülkeler bu geçişte öncülük edebilir. | TED | هذا هو التحدي المعقد جدًا، وأعتقدُ أنه يمكنُ للدول النامية الأخذ بزمام المبادرة في هذه الفترة الإنتقالية. |
Biyoterör dışında aslında temiz enerji üretmek açısından, devrim yaratma açısından çok basit konulardır ve gelişmekte olan ülkeler de bu basit çalışmaları uygulayabilir ve hayata geçirebilirler. | TED | بإستثناء تهديد الإرهاب البيولوجي، فأن هناك قضايا بسيطة من ناحية، هل يمكننا تصميم أشياء لإنتاج طاقة نظيفة، ربما ثورة حول ما تستطيع الدول النامية فعله وتزويدهم بمختلف العمليات البسيطة. |
Ve gelişmekte olan ülkeler ve gelişmekte olan dünyadan daha farklı kavramlara ihtiyacımız var. | TED | وعلينا أن نكون وجهة نظر أعمق من "العالم النامي" و"الدول النامية" |
Bildiğiniz gibi günümüzde artık gelişmekte olan ülkeler ABD, Avrupa ya da Dünya Bankası'nın sunduğu çözümleri kabul etmekle yetinmiyorlar. | TED | كما تعرفون، أن الدول النامية اليوم لن تقبل ببساطة الحلول التي تعطى لهم عن طريق الولايات المتحدة أو أوروبا أو البنك الدولي . |
Şu anda burada daimi profesörlük yapıyorsun ve gelişmekte olan ülkeler İçin BM Fonu için başdanışmanlık yapıyorsun. | Open Subtitles | مرموق اقتصاديا و تعمل ك مستشار لدى الأمم المتحدة كأمين صندوق تبرعات للدول النامية |
geçmeleri gerektiği anlamına geliyor. gelişmekte olan ülkeler ve yükselen ekonomiler için sorun ve en zor görev; salınımsız büyümek. Çünkü kalkınmak zorundalar; halkları çok fakir. | TED | و بالنسبة للدول النامية و الاقتصادات الناشئة، فإن المشكلة والتحدي لها هو أن تنمو دون مشاكل الانبعاثات، حيث يجب أن تتطور فالسكان فيها يعانون من الفقر كثيرًا. |