Bu gölün gelişmesi için bir tasarım var, ve sanırım siz bunu değerlendirebilirsiniz. | Open Subtitles | لدي مخطط لتطوير هذه البحيرة وأظن أنك ستقدرّه |
Yeni ürünler, finansal işlemlerin gelişmesi için yeni yöntemler, para koyanlar için kazanç. | Open Subtitles | منتجات جديدة، طرق جديدة لتطوير تمويل العمليات خطط جديدة لتشارك الربح |
O bir istisna. Ben yeteneğinin gelişmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | بيير مميز، سأفعل ما بوسعي لتطوير موهبته |
Asgard Yüksek Konseyi Cimmeria'yı bilinçli türlerin gelişmesi için güvenli bir dünya olarak oybirliliğiyle alınan bir kararla, çağ 40.73.29'de seçti. | Open Subtitles | المجلس الأعلى للأسغارد صمم سيميريا عالم آمن لتطور الأجناس الحية بموجب المرسوم بالإجماع رقم 40.73.29 |
Bütün dünyada hayatın gelişmesi için ortam daha uygun hale gelmeye başlamıştı. | Open Subtitles | هذه الظروف مناسبة تمامًا لتطور الحياة في جميع أنحاء العالم |
Örneğin evrenbilimde pek çok kanıt gösteriyor ki, evrenimiz zekânın gelişmesi için, özellikle de olası gelecek çeşitliliğini en yüksek sayıya ulaştıracak evren durumlarının gelişmesi için özenle ayarlanmıştır. | TED | في علم الكونيات، على سبيل المثال، لقد كان هناك العديد من المواضيع المختلفة التي تدلنا على أن كوننا يبدو أنه منظّم بطريقة فائقة الدقة لتطوير الذكاء، و، بالأخص، لتطوير الحالات الكونية التي تزيد إلى الحد الأعلى من التنوع في الأزمنة المستقبلية المحتملة. |
...ve Başbakan, uluslar arasındaki istihbarat bilgi akışının gelişmesi için Londra'da bir konferansa ev sahipliği yapmayı teklif ediyor. | Open Subtitles | ورئيس الوزراء يعرض إقامة مؤتمر في (لندن) لتطوير تبادل المعلومات الاستخبارية بين البلاد |