Bu özellikteki virüs, insanları öldürmek yerine onları iyileştirmek için geliştirilmiş. | Open Subtitles | هذه العينه تحديدا تم تطويرها من أجل مساعده الناس وليس قتلهم |
Ve bu boşluk sonunda Büyük Patlama Teorisi'nin geliştirilmiş bir sürümünde dolduruldu. | TED | وقد تم ملء هذه الفجوة في النهاية بواسطة نسخة محسنة عن نظرية الانفجار الكبير |
Bilgisayar yardımıyla geliştirilmiş, değil mi? | Open Subtitles | معزز بحاسب، أجل؟ |
geliştirilmiş olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لا يعني هذه بأنه معزز بالمصل |
Fakat bu yeni ve geliştirilmiş duvar bile yeterli değildi. | TED | لكن حتى هذا الجدار الجديد و المحسن لم يكن كافياً. |
geliştirilmiş diyet, raşitizmin hızla azalmasından sorumludur. | Open Subtitles | كان المسئول عند إنخفاض معدل داء الكساح تطبيق نوع من الحميه الغذائيه. |
geliştirilmiş zırh kullanarak suçla savaşmayı ve şehri kurtarmayı saçma bir fikirmiş gibi gösteriyorsun. | Open Subtitles | لك - جعل الأمر يبدو كما لو باستخدام الهيكل الخارجي المعزز لمكافحة الجريمة وانقاذ المدينة |
Misafirleriniz için geliştirilmiş iki misafir odası mevcut. | TED | لديك الكثير من الضيوف ، لديك غرفتا ضيافة تم تطويرها. |
Bu bir geliştirilmiş çelikten davul ve bu da Afrika'yı piyano içine koyduğunuz zaman olan. | TED | تم تعديل هذا البرميل الصلب هنا ، وهذا ما يحدث عند وضع افريقيا في البيانو. |
Bu düzenek öğrencilerle birlikte geliştirilmiş. Düzenek öğrencilerin ellerini algılayabiliyor. Bu da onların siyamatik desenleri ve yansımalarını kontrol edebilmelerini sağlıyor. | TED | هذه المنشأة تم تطويرها مع مدرسة أطفال. حيث يتم متابعة أياديهم. وتسمح لهم بالتحكم ووضع أنماط سيماتكس والإنعكاسات التي تحدث بسببها. |
Körfez Savaşı'nda kullanılan, bu binada geliştirilmiş olan biyolojik silahlar çok becerikliydi, neredeyse algılanamazlardı. | Open Subtitles | السلاح البيولوجي الذي استعمل بحرب الخليج كان محكماً لدرجة.. لا يمكن تعقبهاً تقريباً.. تم تطويرها بهذه البناية المطلقة. |
Dedikodulara göre, bu madde ordu tarafından geliştirilmiş. | Open Subtitles | والأشاعة أنه تم تطوير الأمر بواسطةالشرطة. |
Önerime göre "geliştirilmiş olanlar" David Angar, Mike Peterson gibi insanlar üstün yetenekleri insan yapımı olanlar. | Open Subtitles | "معزز" هي الكلمة التي أقترحها لنطلقها على أشخاص مثل (دافيد أنغار)، (مايك بيترسون).. أشخاص موهبتهم جاءت من صنع بشر. |
geliştirilmiş insan. | Open Subtitles | بشري معزز. |
Ben Psi, geliştirilmiş insanım. | Open Subtitles | "أنا (ساي)، بشر معزز..." |
- Şurada da hücreleri taşıyan virüsler bir çeşit taşıyıcı oluyorlar genetiği geliştirilmiş besin taşıyıcıları. | Open Subtitles | الفيروسات التي تنقل هي نوعاً ما، خلايا راسلة رسل غذائية محسنة وراثياً |
- Yeni ve geliştirilmiş. | Open Subtitles | - جديدة و محسنة |
Yeni geliştirilmiş Kutusu için düzenlenen kokteyle gidiyor. | Open Subtitles | للأحتتفال بأكتشاف جهاز إدوارد نيجما عن صندوقه المحسن الجديد |
geliştirilmiş Dargol gazının devasa bir zincirleme tepkisi Linea'ya bir sürpriz yapıyor. | Open Subtitles | تفاعل متسلسل كبير لمادة غاز الدارجول المحسن و الذي حدث فجأة بصورة غير متوقعة |
geliştirilmiş diyet, raşitizmin hızla azalmasından sorumludur. | Open Subtitles | كان المسئول عند إنخفاض معدل داء الكساح تطبيق نوع من الحميه الغذائيه. |
"geliştirilmiş Sorgulama." | Open Subtitles | "الاستجواب المعزز". |