Bak, gelinliğim için iki seçenek daha var, yemekçiyle sayıları netleştirmek gerek, programı bastırmak lazım, çiçekler sipariş edilecek-- | Open Subtitles | أنظر، ما زال لدي جلستين لتجهيز ثوبي أتصل بمتعهد الحفلات أقوم بطباعة و وضع اللمسات الأخيرة على البرنامج أطلب الأزهار |
- İçeriye girdim ve üzerinde gelinliğim vardı. | Open Subtitles | -و دخلت , و كنتِ ترتدين ثوبي |
- Benim gelinliğim bu! | Open Subtitles | -هذا ثوبي ! -لا ! |
Ya onu gördüğümde üstümde gelinliğim olmazsa? | Open Subtitles | ماذا لو لم أكن مرتدية فستاني عندما أراه؟ |
Tamam, biliyorum bu bir anda ortaya çıktı, ama endişelenme, çünkü gelinliğim çoktan uçakla yola çıktı bile. | Open Subtitles | حسنٌ ، اعلم أن هذا إخطار لا يتيح الفرصة للاستعداد ولكن لا داعِ للقلق لأن فستاني على الطائرة وفي طريقه إلى هنا |
Bu benim gelinliğim. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو بلدي فستان الزفاف. |
Önemi yok. Benim gelinliğim değil nasılsa. | Open Subtitles | لا بأس ، فهذا لن يكون فستان زفافى |
Evet gelinliğim. O halde izninizle. | Open Subtitles | نعم، فستان زفافي اعذراني إذن |
gelinliğim! | Open Subtitles | ثوبي! |
Güzel gelinliğim! | Open Subtitles | ثوبي الجميل! |
gelinliğim! | Open Subtitles | ثوبي! |
Bu benim gelinliğim bile değil. | Open Subtitles | حتى انه ليس فستاني |
gelinliğim. Nedir bu. Neler oluyor? | Open Subtitles | فستاني مالذي يجري؟ |
Bu benim gelinliğim ben tasarlamıştım! | Open Subtitles | هذا فستاني. صممته بنفسي |
Yeni bir şey, gelinliğim... | Open Subtitles | والشيء الجديد هو فستان الزفاف |
Burası benim dairem. Ve bu da benim gelinliğim. | Open Subtitles | هذه شقتى و هذا فستان زفافى |
- Baba, gelinliğim! | Open Subtitles | أبي, فستان زفافي |