"gelip geçici" - Translation from Turkish to Arabic

• عابر
• عابرة

Ama sen de farkındasın Gelip geçici bir şey.
لكنّكِ تعرفين أنّها مُجرّد شيءٍ عابر.

Gelip geçici birşey değil.
إنه ليس إعجاب عابر.

Gelip geçici bir şey.
شىءً عابر.

Vay, bu biraz garip. Gelip geçici.
إنها فقط حالة عابرة وقد مررت ببعضها بنفسك

Hadi ama benden daha iyi biliyorsun, sadece Gelip geçici bir hevesti.
توّقفِ، أنتِ تعرفين أنّها مجرد مرحلة عابرة

"Bu Gelip geçici bir durum değil, bu ömürler boyu sürecek bir ilişki"
ليست مسألة لحظات عابرة لقد ارتبطنا منذ الميلاد

- Gelip geçici şeylerin de peşinden koşmalıyız.
فعلينا أن نطلب ما هو عابر (د.

Dianetik'in, hulahup gibi Gelip geçici bir heves olduğu anlaşılmıştı.
اتضح أن "تطهير العقل" كان مُجرّد موضة عابرة, مثل "الهولاهوب".

Sürekli bunların Gelip geçici olduklarını duymamıza rağmen aslında bunlar çok önemli, çünkü fiziksel dünyanın ortak deneyiminde bulabileceğimiz paylaşılan insanlığı bize hatırlatıyorlar.
وبالرغم مما يقال لنا عن كون هذه الأشياء تشكل متعة عابرة فحسب، في الواقع، إنها غاية في الأهمية، لأنها تذكرنا بإنسايتنا المشتركة التي نجدها في تجاربنا في العالم المادي.

Sadece... insanlar, davranışlar, anlar, bir parça kendinden geçme, Gelip geçici duygular.
إنهامجرد... أناس, إيماءات, لحظات فتات من النشوة, مشاعر عابرة

Bunun Gelip geçici birşey olduğunu sanıyordum.
اعتقدت ان هذه كانت علاقة عابرة

Gelip geçici bir hevesti işte, bir figüran olmam gerekiyordu, ama sonra benden hoşlandılar ve bana tüm bu sahneyi verdiler.
لم يكن تمثيلي سوي نزوة عابرة لقد كنت أعمل في الشركة كممثل بديلة لكنهم أعجبوا بي, لذا منحوني الفرصة للتمثيل في المشهد المميز

Çamura bulandım. Gelip geçici biri gibi görünüyorum.
انا مغطاه بالطين وابدو كأنني عابرة سبيل

Medusa'nın Gelip geçici bir heves olacağını ummuştum.
كنتُ أرجو أنْ تكون نزوةً عابرة