O Elf, Santa gelip onu almadan önce dileği gerçekleştirmek zorundadır. | Open Subtitles | ومن المفترض أن يحقق القزم تلك الأمنية قبل أن يأتي بابا نويل لأخذه |
Bir yerlerde babanın gelip onu almasını falan mı bekiyor? | Open Subtitles | تنتظر في مكانٍ ما لوالدك أن يأتي لاصطحابها ؟ |
Uyuyamıyor, birinin gelip onu götüreceğinden endişe ediyor. | Open Subtitles | تعرف ، لا تستطيع النوم أنها خائفة من أن يأتي شخص ما ويأخذها |
Yani Kate'in gelip onu bulacağını düşünüyorsan... | Open Subtitles | لذا، إذا كنت تظن أنّ (كايت) ستأتي لتأخذه... |
Yani Kate'in gelip onu bulacağını düşünüyorsan... | Open Subtitles | لذا، إذا كنت تظن أنّ (كايت) ستأتي لتأخذه... |
Sokağa çöp koyduğunda tulum giymiş birisinin gelip onu alacağından eminsindir. | Open Subtitles | لا تقدّرين قيمة أنك عندما تلقين القمامة في الشارع، يأتي رجل ما ويأخذها. |
Buraya gelip onu alman gerçekten ama gerçekten çok iyi bir fikir. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه من الرائع المجيء لأخذه معكِ. |
Beklediği beyaz atlı prens bir gün gelip onu götüreceğine inanıyor. | Open Subtitles | انها تؤمن بأن فارس احلامها سيأتي و يحملها بعيدا. |
Nuh gemiyi yaptıktan sonra, İnanıyorum Tanrı Nuh'a insanları uyarmasını söyledi şeytani alışkanlıklarını değiştirmesi gereken insanları Tanrı gelip onu yok etmeden önce. | TED | وبعد أن بنى نوح السفينة، أعتقد أنه أخبر نوح بتحذير الناس من أنهم يجب أن يتركوا كل الطرق الشريرة قبل أن يأتي عليهم ويهلكهم. |
Köpeğim süper pahalı bir ameliyata ihtiyaç duyduğunda, ...evime gelip onu öldürmesi için bir adama para verdi. | Open Subtitles | وعندما كلبي يحتاج لعملية جراحية فائقة باهظة الثمن، إنه يدفع لرجل أن يأتي إلى بيتي ويقوم بالأمر . |
- gelip onu ziyaret edebilir mi? | Open Subtitles | - هل يمكن أن يأتي ليزوره؟ |
Sokağa çöp koyduğunda tulum giymiş birisinin gelip onu alacağından eminsindir. | Open Subtitles | لا تقدّرين قيمة أنك عندما تلقين القمامة في الشارع، يأتي رجل ما ويأخذها. |
Ben babasını arayacağım, bakalım gelip onu alabilecek mi? | Open Subtitles | سأذهب للاتصال بوالدها لأرى اذا كان سيأتي ويأخذها |
Lütfen gelip onu alabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك المجيء لأخذه ؟ |
Şu salak gelip onu benden alırsa, alabilirsiniz. | Open Subtitles | طالما أن هذا الأحمق هناك سيأتي و يأخذها مني |
Birinin gelip onu alacağını düşündü. | Open Subtitles | بأن شخصا ما سيأتي و يأخذه بعيدا |