Bu da demek oluyor ki, yoksulluk sınırı altına indiğiniz anda geliriniz dolduruluyor. | TED | هذا يعني تعويض النقص في دخلك حالما ينخفض مستواك تحت خط الفقر. |
Gazetedeki bu reklam sayesinde geliriniz oldukça önemli miktarda artacak ve hepimiz mutlu olacağız. | Open Subtitles | إعلان بالصحفية سيزيد ذلك دخلك إلى حد كبير وسنكون جميعاً سعداء |
Örneğin alternatif hikaye şu olabilir: "geliriniz ile örtüşen güzellikte bir arabaya ihtiyacınız yok. | TED | لكن، لنقل، القصة البديلة هي: "في الواقع، لا تحتاج لسيارة جميلة كما يشيرُ إليه دخلك. |
Ve hayretle şunları söylemiş, "geliriniz belli bir seviyenin altına düşer düşmez insanların kendilerinde size vaaz verme veya sizin adınıza dua etme hakkını bulmaları çok ilginç." | TED | وكان يتعجب "كيف يعتبر الناس أن لديهم الحق الطبيعي بأن يعظوك ويصلوا لأجلك حالما يصبح دخلك أدنى من مستوى معين." |
(Gülüşmeler) Aynı şekilde eğitim, geliriniz için iyi olsa da üniversiteye gitmeyen bir milyoner bulunabileceği gibi. | TED | (ضحك) تماماً مثل، حتى لو كان التعليم جيداً لزيادة دخلك سوف ترى مليونير واحد لم يدرس في جامعة |
Geçen yılki geliriniz ne kadardı? | Open Subtitles | ماذا كان دخلك بالسنة الماضية؟ |
Düşük geliriniz umurlarında mı? | Open Subtitles | هل هم يهتمون عن دخلك القليل |
Kabul ediyorum, hatrı sayılır bir geliriniz var. | Open Subtitles | أنا أقبل أن دخلك كثير |