"gelmediler" - Translation from Turkish to Arabic

    • يأتوا
        
    • يصلوا
        
    • ليسوا هنا
        
    • لم يأتيا
        
    • يحضروا
        
    • يظهروا
        
    • لم ياتوا
        
    • يصلا
        
    • يرجعوا
        
    • يعودا
        
    • يأتيا إلى
        
    • لم يجيئوا
        
    Bu insanların yalancı olduğuna katılıyorum. Buraya bizi kurtarmaya gelmediler. Open Subtitles أوافقك بأنّ هؤلاء القوم كاذبين ولم يأتوا إلى هنا لإنقاذنا
    Hayır, hayır gelmediler... Çünkü 911 servisinde ses kaydın yok. Open Subtitles لم يأتوا لأن مركز الطوارئ ليس لديه سجل لاتصالك بهم
    Bu pislikler sizi sevmiyor. Buraya iltifat etmeye gelmediler. Lanet imzanızı istemiyorlar. Open Subtitles هؤلاء الحمقى ليسوا من معجبيكم لم يأتوا ليقولوا لكم كم تبدين فاتنات
    Onları ikna etmemiz gerekmiyor ancak onlara yardım etmemiz gerekiyor. Çünkü onlar daha önce buraya hiç gelmediler. TED لسنا بحاجة لإقناعهم، و لكنا بحاجة لمساعدتهم لأنهم لم يصلوا إلى هذا المكان من قبل
    Frank, senin için gelmediler. "Tuhaf Al" Yankoviç uçakta. Open Subtitles فرانك، إنهم ليسوا هنا من أجلك بل أجل الغريب يانكوفيك
    Sence havaalanına bilerek mi gelmediler? Open Subtitles ماذا.. أتعتقدين أنهما لم يأتيا للمطار بقصد منهما؟
    Ölüm sebebinden dolayı cenazeye gelmediler. Open Subtitles لم يحضروا الجنازة عندما عرفوا سبب كيفية وفاته
    Bu önemli mi bilmiyorum ama, henüz gelmediler. Open Subtitles أنا لا أعرف هذا لكنهم لم يظهروا حتى الآن
    Arkadaşlarını geri getiren uçak. Ne yazık ki yalnız gelmediler. Open Subtitles الطائرة ذاتها التي أعادت أصدقاءك لسوء الحظّ، لم يأتوا لوحدهم
    Polislerse, neden ekip arabalarıyla gelmediler? Open Subtitles لما لم يأتوا في دوريات إن كانوا من رجال الشرطة؟
    Karımı öldürdüler ama cenaze törenine bile gelmediler. Open Subtitles لقد قتلوازوجتي، وهم حتى لم يأتوا جنازتها
    Ama işe yaramadı. Ama gelmediler. Open Subtitles و إن لم يفعل، كنت سأطلب الدعم لكن لم يُجدِ نفعاً، فلم يأتوا
    - Federaller göz altına almaya gelmediler, çünkü onlar sınıra odaklanmışlar, böylece onların gitmelerine izin verdik. Open Subtitles لكنّ الفيدراليين لم يأتوا ليأخذوهم لأنّهم يركزون على الحدود لذلك اضطررنا لإطلاق سراحهم
    gelmediler, böylece sen de hayatına devam ettin ve iki yıl sonra Angie aniden şehre geldi. Open Subtitles لم يأتوا, لذا عدت مجددًا إلى حياتك. وبعد سنتين عادت للمدينة فجأة.
    İsveç'li bir doktor ve bir de Alman. Hala gelmediler. Open Subtitles طبيب من السويد وواحد من ألمانيا لم يصلوا بعد .
    Ambulans çağırdım, ama daha gelmediler. Open Subtitles قمت بالاتصال بالإسعاف.. ولكن لم يصلوا إلى هنا حتى الآن
    911'i aradım ama hâlâ gelmediler. Open Subtitles اتصلت بالنجدة لكنهم لي يصلوا بعد الاسعاف مكتظه
    Buraya kedi için gelmediler. Kitabı istiyorlar! Open Subtitles هم ليسوا هنا من أجل القطة إنهم يريدون الكتاب
    Ordaki adamlar bekarlığa veda oyunları oynamak için gelmediler ki buraya içki sorunlarını beslemek için burdalar. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص ليسوا هنا للعب ألعاب العزوبية هم هنا ليحلوا مشاكلهم مع الشراب
    Pekâlâ doğru, iki hafta geçti ama hâlâ peşimizden gelmediler, değil mi? Open Subtitles حسناً , صحيح , ولكن انقضى أسبوعان ورغم ذلك لم يأتيا في إثرنا , أليس كذلك ؟
    Buradan gelmediler. Open Subtitles حسنا ,انهم لم يحضروا من هنا.
    Dr. Rosenthal ve eşi davetlilerdi, ama gelmediler. Open Subtitles دكتور ريزنثال وزوجته استلموا الدعوات لكنهم لم يظهروا
    Hala gelmediler. Geç oldu Open Subtitles لم ياتوا لحد الان لقد تاخروا كثيراً
    - Yediye on var. Geç kaldık zaten. - Harry ve Carola daha gelmediler. Open Subtitles الساعة السابعة وعشر دقائق لقد تأخرنا- هاري) و(كارولا) لم يصلا بعد)-
    Buraya gelip bizi tehdit eden adamlar, evimize bir daha gelmediler. Open Subtitles الرجال الذين قد اتوا وهددونا لم يرجعوا. لكن في اليوم التالي مجموعه من الصبية
    Daha eve gelmediler. Open Subtitles ما الأمر؟ خرجا طيلة النهار ولم يعودا بعد
    O çocuklar, bu dünyaya kendi istekleriyle gelmediler. Onları bu dünyaya siz getirdiniz. Open Subtitles لم يطلب هذان الطفلان أن يأتيا إلى هذا العالَم، أنتَ أتيتَ بهما إلى هذا العالَم.
    Kimse bana inanmıyor ama gezegeni ele geçirmeye gelmediler. Open Subtitles لا أحد يصدّقه لكنهم لم يجيئوا هنا من اجل كوكبنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more