İnşallah misafirliğe gelmen için vaktin olur. | Open Subtitles | حسنآ اتمنى ان يكون لك الوقت لتأتي لزيارة المنزل |
Buraya gelmen için para veren adam iyi biri, yani... | Open Subtitles | .. إنه رجل لطيف دفع لكِ لتأتي هنا , لذا |
Anlayacağın gibi buraya gelmen için sana ödeyenler sonsuza dek burada kalmanı istiyorlar. | Open Subtitles | الذين دفعوا لك لتأتي هنا يريدونك أن تبقى هنا ما حييتَ |
Bizimle gelmen için seni silahla tehdit ettim ve üzgünüm Hugo ama orayı bulmak için sana ihtiyacımız olduğu konusunda yanılmışım. | Open Subtitles | ماذا؟ قد غصبتك للقدوم معنا باشهار السلاح وأنا آسف ياهيوغو لكنني اعتقدت أننا نحتاجك لنعرف مكان الكوخ |
Benim için her şeyi yapabilecek zengin bir dayım var, ama benim alanıma gelmen için sana ödemek üzere ondan iyilik istemezdim. | Open Subtitles | صادف أن عندي عم غني, سيفعل أي شيء من أجلي لكني لن أتصل به فقط من أجل أن يأتي و يدفع لكِ للقدوم لمنطقتي! |
Yeni işler keşfetmeliyim yoksa gelmen için bir sebep kalmayacak. | Open Subtitles | سأقوم بإيجاد بعض المهمات أو لن يكون هنالك حاجة لأن تأتي مجدداً |
Yapma şimdi, sanki her gittiğim yere gelmen için ben zorladım. | Open Subtitles | بالله عليك، كما لو أنني أجبرتك على القدوم معي بأي مكان. لقد قلتِ، وأن أقتبس... |
Emily, bu sabah buraya gelmen için biri sana baskı mı yaptı? | Open Subtitles | اِيملي , هل هناك شخص مآ ضغط عليك لتأتي وتتحدثي معي هذا الصبآح |
A.J, hapse girmeden buraya gelmen için iki saniyen var. | Open Subtitles | "اي جي" لديك ثانيتين لتأتي الى هنا والا فستدخل السجن |
Yani, anneannem ölürken hastaneye gelmen için sana yalvardığımı yazmışsın. | Open Subtitles | اعني انك كتبت ، أنني ترجيتك.. لتأتي للمستشفى عندما كانت جدتي تحتضر... |
Oyuna gelmen için sana para vermeliler. | Open Subtitles | يجب أن يدفعوا لكي المال لتأتي للمباراة |
Bu, benimle gelmen için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة لتأتي معي |
A.J, hapse girmeden buraya gelmen için iki saniyen var. Buradan gitmemiz lazim. | Open Subtitles | إي جاي) لديك ثانيتين لتأتي إلى هنا) وإلا سأزج بك في السجن |
Evine gelip buraya gelmen için sana yalvaran o nazik adama ne olduğunu merak ettiğine bahse girebilirim. | Open Subtitles | ...في هذا الوقت، أعتقد انك تتسائل ماذا حدث لذلك الرجل الرفيع الذي ... جاء لزيارتك في بيتك وترجاك للقدوم إلى هنا، أليس كذلك ؟ |
Lütfen, gelmen için yalvarıyorum. | Open Subtitles | من فضلك، أنا أترجاك للقدوم. |
Seni, Roma'ya gelmen için bizzat ben seçtim. | Open Subtitles | ،)لقد أخترتك شخصياً للقدوم إلى (روما ،"إلى مدينة "إيتورنيال |
New York'a gelmen için bahane olsun diye basit reklamlar ayarlamak çünkü ondan ve çocuklardan uzaklaşmak istemek. | Open Subtitles | عندها , تقوم بالبحث عن أماكن المحطات الاذاعية ليكون لديك عذر للقدوم إلى ( نيويورك ) فقط من أجل أن تبتعد عنها وعن الاطفال |
Erken gelmen için bir sebep daha. Gelen kutu çok büyük. | Open Subtitles | و سبب آخر لك لأن تأتي مبكرًا، أنها علبة كبيرة |
Burada olan şey buraya gelmen için Harvey ile düşünmeden anlaşmanız ve açıkça görülüyor ki, bu iş yürümüyor. | Open Subtitles | ما يحدث هو أنكِ و(هارفي) قمتما بعمل صفقة مندفعة لأن تأتي هنا |
Bizimle gelmen için seni zorlayan yok! | Open Subtitles | لا أحد يجبرك على القدوم معنا |
- Lisa, kimse seni buraya gelmen için zorladı mı? | Open Subtitles | -ليسا) هل أجبرك أحد على القدوم هنا اليوم؟ ) |