"gelmişken" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالمناسبة
        
    • بالحديث
        
    • بمناسبة
        
    • بالمناسبه
        
    • أنني هنا
        
    • وبالحديث
        
    • وبالمناسبة
        
    • بما أنك هنا
        
    • نفسه أنتِ ينبغي
        
    • بالمناظر
        
    • بما أننا هنا
        
    • بينما نحن هنا
        
    Aklıma gelmişken geçen gün seninle girdiğimiz iddiayı hatırlıyor musun? Hangisini? Open Subtitles بالمناسبة هل تتذكر الرهان الذي ربحته عليك في ذلك اليوم ؟
    Sırası gelmişken, yapacağın şey kalbin için o kadar da iyi olmayabilir. Open Subtitles بالمناسبة مهما يكن الذي ستقدم على فعلة لايمكن أن يكون مفيد لقلبك
    Yeri gelmişken, Bayan Pucci hâlâ o konuştuğumuz güvenlik korumasını istiyor musun? Open Subtitles بالمناسبة سيدة بوتشي ما زلتي تحتاجين تلك المرافقة الامنية التي تحدثنا عنها
    Yeri gelmişken, bu konuşmaya yalnızca 28 dakika tahsis ettim. Open Subtitles بالحديث عن ذلك، لقد خصصت 28 دقيقة ،لهذه المحادثة فحسب
    Yeri gelmişken bu plak kayıtlarını odadan ne zaman çıkaracaksın? Open Subtitles ‫الآن، بمناسبة القضايا الخيرية، ‫متى ستُخرج تسجيلات والدك من هنا
    Yeri gelmişken belirtmeliyim ki, burada gördüğünüz her şey büyük çabalarla yapay olarak aydınlatılmaktadır. TED بالمناسبة ، أود أن أذكر أن كل شيء ترونه هنا، اضاءة مصطنعة تطلبت جهدا كبيرا.
    Ve firmalarımızı da bu şekilde yönetiyoruz, yeri gelmişken. TED ونحن ندير شركاتنا بهذه الطريقة، بالمناسبة.
    Sırası gelmişken, göz önünden kaçırmamanız gereken, seyreltik havanın, görünmezliğe yardım eden bir çeşit hava olduğu. Open Subtitles بالمناسبة,هل لاحظت ان الهواء الرقيق يبدو من نوع الهواء الموصل الجيد للأختفاء ؟
    Sırası gelmişken, baş veznedar ne yapıyormuş o sırada? Open Subtitles بالمناسبة, ما الذى كان كبير الصرافين يقوم به فى ذلك الوقت؟
    Yeri gelmişken, tatilde ufaklık ne olacak? Open Subtitles بالمناسبة . . ماذا سنفعل مع الطفل في الصيف القادم؟
    Aklıma gelmişken, Michelin rehberimi hala bulamadım. Open Subtitles بالمناسبة أنا ما زلت لم أجد دليلي ميشلان
    Aklıma gelmişken, burada eğlenmek için neler yaparsınız? Open Subtitles بالمناسبة ما الذي تقومون به من أجل الترفيه هنا ؟
    Oh, yeri gelmişken, giderken ışıkları söndür. Bayan Hudson. Open Subtitles بالمناسبة, عندما ترحل,أطفئ النور انسة هدسون
    Aklıma gelmişken, ortalıkta dolanıp armonika çalan bir adam gördün mü? Open Subtitles بالمناسبة هل تعلمين اي شئ عن رجل يتجول بالجوار عازفا علي هارمونيكا ؟
    Yeri gelmişken, ben de herkesin hayatında en az bir kez yapması gerektiğini düşündüğüm şeyleri listeleme özgürlüğümü kullandım. Open Subtitles بالحديث عن ذلك أخذت الحرية في تدوين بضعة أشياء أعتقد أن كل شي يجب عملها على الأقل مرة واحدة في حياتهم
    Aslında, konu iyiliklere gelmişken, mecburi mesaileri görmezden gelemedim. Open Subtitles في الواقع, بالحديث عن الخدمات.. كنتُ ألاحظ في الفترة المؤخرة الوقت الإضافي الأجباري
    Hazır aklıma gelmişken yeni bir havuz temizleyicisi tutmamız lazım. Open Subtitles بالحديث عن ذلك , يجيب علينا ايجاد منظف جديد لحوض السباحه
    Şu konuya gelmişken, sana-sana söylemek zorunda olduğum bir şey-bir şey var. Open Subtitles بمناسبة الحديث عن هذا الموضوع ثمة شيء عليّ قوله
    Yeri gelmişken, otele giderken teknemi burada bırakmam sorun olmaz değil mi? Open Subtitles بالمناسبه , لابأس لو تركت المركب هنا بينما أقوم بتفحص الفندق ؟
    Hazır gelmişken seninle bir şey konuşabilir miyiz? Open Subtitles وبما أنني هنا. يمكن أن أتحدث إليكم عن شيء؟
    Sanat hiç bitmez. Bazen terk edilir. Lafı gelmişken veda etmek için buradayım. Open Subtitles الفن لا ينتهي أبداً, يُهجر فحسب وبالحديث عن هذا, أنا هنا لأودعكِ.
    Bir iklim psikiyatristi bu terimi türetti ve, yeri gelmişken, bu bir meslek. İklimden dertli olanlara bakıyor. TED صاغ طبيب نفسي مناخي هذا المصطلح وبالمناسبة أصبحت هذه مهنة الآن طبيب نفسي لمعالجة محن ومخاوف المناخ
    Hazır gelmişken, belki Ajan Rivkin'in inancıyla ilgili bizi aydınlatabilirsin. Open Subtitles بما أنك هنا هل يمكنك إنارتي حول إعتقادات الضابط ريفكين
    Haklısın ama gelmişken bir şeyler denemelisin. Open Subtitles حسنا ، أنت محق ، لكن في الوقت نفسه أنتِ ينبغي لك أن تحصلي على شيئاً ما.
    Ne oldu hazır New Orleans'a gelmişken Fransız kız biraz etrafı mı dolaşıyordu? Open Subtitles هل الفتاة الفرنسيّة تستمتع بالمناظر الجميلة بينما هي في (نيو أورلينز)؟
    Hazır buraya gelmişken, bence Koca Anne'den öğüt almalıyız. Bu harika bir fikir. Open Subtitles أنت تعلمين بما أننا هنا علينا أن نحصل على نصيحة الجدة الكبيرة
    Belki hazır gelmişken bize küçük bir gösteri yapabilirsin. Open Subtitles ربما ستتفضلين علينا بدليل عملي بينما نحن هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more