Görevleri, buna benzer uzay gemileriyle, gezegenler arasında devriye gezmek ve barışı korumaktır. | Open Subtitles | وظيفتها هي الدوريات حول الكواكب في سفن الفضاء مثل هذا الشيء ، والحفاظ على السلام. |
Ama birgün insanoğlunun uzay gemileriyle oraya inip içindekilerin ise, | Open Subtitles | لكنه اعتقد بحق انه فى يوم من الأيام بأن البشر سيطلقون سفن فضائية مع رواد فضاء تأقلموا على استنشاق نسيم الفضاء |
Burası Jumper Dört. Kovan gemileriyle görsel temas sağlandı. | Open Subtitles | هنا المركبة الرابعة لقد رصدنا السفن الأم للريث |
Dünya'ya erişmelerinden önce kovan gemileriyle çarpışabilecek araçları bulunmuyormuş. | Open Subtitles | قادرة عل اعتراض السفن الأم قبل أن تصل للأرض |
Akdeniz. Çılgınlık. Savaş gemileriyle dolu. | Open Subtitles | البحر المتوسط , هذا جنون انه مليئ بالسفن الحربية |
Uzay gemileriyle uçacak kadar gelişmiş bir ırkın, emniyet kemerleri olacağını düşünürsün. | Open Subtitles | أتعتقد أن جنس متقدم بما فيه الكفاية للطيران بسفن الفضاء ليس لديهم أحزمة أمان |
Ve böylece taş yüklü gemileriyle beraber inşaat alanına doğru yola çıktılar | Open Subtitles | وقد عادوا إلى موقع البناء على متن سفن حمّلت بالأحجار |
Goa'uld geçitleri düzenli olarak kullandı, ama insanlara yıldızlararası yolculuk yapabilen güçlü gemileriyle boyun eğdirdi. | Open Subtitles | الجواؤلد يستخدمون البوابة بشكل متكرر لكنهم يخضعون البشر بواسطة سفن قادرة على السفر بين النجوم |
Bağlantımız kesilmişti. O zaman robotlar keşif gemileriyle indirildi. | Open Subtitles | كنا قد تفرقنا، وحينها هبط اليعسوبات في سفن الاستشكاف |
Terrianlılar daha güçlü silahlarla donatılmış yeni gemileriyle uçuyorlar. | Open Subtitles | التيرانيون يستخدمون سفن جديدة وأسلحه أكثر قوة |
Gerçekte uzaylılar var mı başka yıldız sistemlerindeki gezegenlere uzay gemileriyle gitmek mümkün mü diye merak ettiniz. | Open Subtitles | أنت تسائلت هل الفضائيين حقيقه اذا كان من الممكن أن تطير سفن الفضاء للكواكب الأخرى |
Etrafı Fransız gemileriyle çevrili, kaptanı güvertede ölü yatan yalnız bir İngiliz firkateyni hayal edin. | Open Subtitles | تخيلي ، سفينة حربية بريطانية وحيدة محاصرة من أربع سفن حربٍ فرنسية والقبطان ميت على ظهر السفينة |
Siz onların defansını deldikten sonra, ben savaş gemileriyle gezegene ineceğim ve onları alacağım.. | Open Subtitles | حالما تخترق جدار فى دفاعتهم , سوف اقود السفن القتالية الى السطح وانشر الفريق |
O zamana kadar bitmiş olur. Savaş gemileriyle yeni filoya sahip birileri var. | Open Subtitles | سيكون الأمر قد إنتهى بحلول ذلك الوقت ، شخص ما لديه أسطول جديد من السفن الحربية |
- Affedersin Chrisjen ama bunun gizli harekât gemileriyle ilişkisi nedir? | Open Subtitles | أنا آسف، كريسجن كيف يكون لهذا علاقة بموضوع السفن الشبح؟ |
Vebalı sıçanlarla dolu ticaret gemileriyle. Londra'yı yakıp yerle bir ettik. | Open Subtitles | دمرنا "روما"، اوغلنا فئرانا حاملة للامراض الى السفن التجاريه، احرقنا "لندن" حتى قاعدتها |
Batan savaş gemileriyle ilgili neler buldunuz? | Open Subtitles | ماذا إكتشفت بشأن السفن الحربية الغارقة؟ |
Bu galaksinin en uç köşesinde, Wraith kovan gemileriyle dolup taşan bir bölgede, işte bu yüzden güç modüllerine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | هي على الحافة الخارجية لهذه المجرة في منطقة مليئة بالسفن الأم للريث |
gemileriyle Mısır'a gitmesi gerekiyordu ama Konstantinopolis'i işgal etti. | Open Subtitles | من المفترض ان يبحر بالسفن الى "مصر" لكنه نهب "القسطنطينية" بدلاً من ذلك |
Eski tost makineleriyle tel kabloları toplasınlar diye mi uzay gemileriyle gelip çocukları köleleştirdiler yani? | Open Subtitles | يأتون إلى هنا بسفن فضائية ويحولون الأطفال إلى عبيد لجمع أجهزة التحميص والأسلاك النحاسية؟ |
İşte böyle yaptılar. Kargo uçakları ve konteynır gemileriyle. | Open Subtitles | هاكذا عملوها اذن طائرات حربية وسفن شحن |