Şimdi beş duyu çalışmamızın ortasında, aniden gençliğimden güneş enerjili saatler projesini hatırladım. | TED | وفي منتصف كل ذلك العمل عن الحواس الخمسة, تذكرت فجأة مشروع الساعات التي تعمل بالطاقة الشمسية من أيام شبابي. |
Çocuk boğaya bakar bakmaz, bu duyguyu gençliğimden biliyorum, direnemiyordu. | Open Subtitles | حالما لمح الصبي الثور أعرف الشعور من أيام شبابي لم يستطع المقاومة |
Ama aşırı gençliğimden nefret etmesi tamamen onun sorunuydu. | Open Subtitles | و لكن كل شيء كان متعلق عنه ، بكرهه لريعان شبابي |
Sana göğüs kaslarının gençliğimden bir kuzenimi hatırlattığını söylesem rahatsız olur musun acaba? | Open Subtitles | هل يجعلك هــذا غير مرتاح إذا أخبرتك بأن عضلات صدرك تذكرني بقريب لي من أيام شبابي ؟ |
Su kayağı yapıyorum. gençliğimden beri esaslı yüzücüyümdür. | Open Subtitles | أتزلج علي المياة، وأعوم ببراعة منذ ان كنت مراهقاً |
gençliğimden beri. | Open Subtitles | منذ أن كنت مراهقاً. |
Onlar güzel benim gençliğimden... hatırladığım güzel şarkıdan biri değildiler. | Open Subtitles | لم تكن اغاني جيدة الاغنية التي اتذكرها في شبابي |
Kötü harcadığım gençliğimden kuşkulu yeteneklerimi canlandırdım. | Open Subtitles | أنعشت موهبة مريبة من شبابي الضائع. |
Geriye, gençliğimden kalanları aldı. | Open Subtitles | واخذت في المقابل ما تبقى من شبابي |
Her bağ bozumu, gençliğimden bir sene daha götürdü. | Open Subtitles | يضيع عام آخر من شبابي |
gençliğimden korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت خائف من شبابي |
Bunun gençliğimden gelen bir lütuf olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | كانت بداية شبابي مباركة |