Daha gençtim, sinemadan ya da bir yerlerden dönüyordum. | Open Subtitles | أنا أتذكر مرة عندما كنت شاباً وكنت عائدا من مكان ما |
O zamanlar daha gençtim ve aile şerefine muazzam bir şekilde düşkündüm. | Open Subtitles | كنت صغيراً وقتها وشعرت بالغيرة على شرف العائلة |
Araba kullanmak için çok gençtim, dedim. Aptal olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | انا قلت بأننى كنت صغيرا على القيادة ولم اقل اننى غبي |
Tapirle ilgili çalışmalarıma 1996'da başladım; henüz çok gençtim, üniversiteden yeni mezundum; öncü bir araştırma ve konservasyon programıydı. | TED | بدأت عملي في دراسة التابير في عام 1996 عندما كنت شابة وحديثة التخرج من الجامعة، وكان بحثا رائدا وبرنامجا للمحافظة |
Bu bir hataydı. gençtim. Bu konuda tüm söyleyeceğim budur. | Open Subtitles | لقد كانت غلطة و كنت شابا وهذا كل ما سأقوله |
Daha gençtim, sinemadan ya da bir yerlerden dönüyordum. | Open Subtitles | أنا أتذكر مرة عندما كنت شاباً وكنت عائدا من مكان ما |
Ama daha gençtim. | Open Subtitles | أنا متأكد أننى ما زالت شاباً على الرغم من التغير القليل فى مظهرى |
İlk seferinde gençtim, ikinci seferinde aptal. | Open Subtitles | في المرة الأولى كنت شاباً المرة ثانية كنت أحمق |
O zamanlar daha gençtim ve aile şerefine muazzam bir şekilde düşkündüm. | Open Subtitles | كنت صغيراً وقتها وشعرت بالغيرة على شرف العائلة |
gençtim, kendimi tanımıyordum ve dürüst olmak gerekirse yalnız olmaktan korkuyordum. | Open Subtitles | كنتُ صغيراً ، لم أكن أعرف من أنا ولنكون صادقين تماماً كنتُ خائفا فقط من الوحدة |
gençtim, kafam karışıktı ve annen artık beni istemiyordu. | Open Subtitles | كنت صغيراً ومشوشاً وأمك لم تعد ترغب في بقائي |
Pekala, pekala. gençtim ve bir işim olsun istemiştim. | Open Subtitles | كنت آنذاك صغيرا و كنت أريد الحصول على وظيفة |
gençtim ve hata yaptım. | Open Subtitles | لا يسعني قول شيئ سوي انني كنت صغيرا و طائشا |
Bir zamanlar ben de Amit gibi gençtim. | Open Subtitles | أنا أيضا كان صغيرا عند نقطة واحدة، تماما مثل أميت. |
Hayat hakkında hiçbir şey bilmiyordum, çok gençtim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أي شيء في أمور الحياة .لقد كنت شابة |
gençtim, özgürdüm ve dünyanın en heyecan verici şehrindeydim. | Open Subtitles | لكنني لم اهتم.. لأنني كنت شابة وحرة.. واعيش في اكثر مدينة مثيرة في العالم |
gençtim, çaresizdim, ve paraya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد كُنت شابة وبائسة ولقد كُنت بحاجة للنقود |
Çok gençtim ve ilk evliliğimi, babam zengin birinin kızıyla ayarladı. | Open Subtitles | كنت شابا في أول زواج لي زواج للثرى، فكر به والدي |
gençtim ve aptaldım ve bir alışveriş merkezinde evlendik ve orada ayrıldık ve ben, o günden beri hiç alışveriş merkezine gitmedim. | Open Subtitles | لديكِ زوج؟ كنتُ صغيرة و حمقاء و تزوجنا فى مركز تجارى و انفصلنا فى مركز تجارى |
Çok gençtim, evli değildim, çocuğum yoktu Afrikayı pek bilmiyordum, ve Fransızcam acınacak haldeydi | TED | كنت يافعة جداً، ولست متزوجة، وليس لدي أطفال، لم أكن أعرف أفريقيا وبجانب ذلك، كانت لغتي الفرنسية بائسة. |
Çok gençtim, dedi... | Open Subtitles | كنت يافعاً جداً ، كما قال وقتها |
Çok gençtim. 19 yaşındaydım. | Open Subtitles | لقد كنت يافعًا للغاية. لقد كنت في التاسعة عشرة. |
gençtim. Bu benim dördüncü çatışmamdı. 18 yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت صغير السن وقتها كانت هذه هى رابع عملية أشارك فيها |
gençtim. Bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت يافعا ، لم اكن اعلم ماذا |
Daha gençtim ve o da benim babamdı. | Open Subtitles | أنه كان من النعمة لنا تواجده, كنت صغيره , وكان والدي, |
-O zamanlar genç ve aptaldım. -Ben de gençtim. Şimdi daha aptalım. | Open Subtitles | لقد كنت أصغر وأغبى حينها - لقد كنت أصغر، وأغبى الأن - |
Ve ben çok gençtim ama "ben de süper güçlerim olsun isterim" diye düşündüm. | Open Subtitles | وكنتُ صغيرةً فعلاً, ولكنّى وددت أن أمتلك أنا أيضاً قوى خارقة. |
Çok gençtim. | Open Subtitles | كنتُ شابًا وقتها. |